21 Kasım 2024 Perşembe
TUNÇ SOYER VE DİĞERLERİNE MEKTUPSayın Belediye Başkanları; İzmir’in Belediye Başkanları yani… Güzel İzmir’in seçmeye mecbur edildiği baylar… Lütfen bunu saygısızlık olarak görmeyin, yani gerçekten sizi seçmeye mecburduk, çünkü başka seçeneğimiz yoktu. Sizi Genel Başkan ve onun yardımcıları seçerek sahaya sürdüler, nasılını bu koşullarda yazacak değiliz elbet. Ama bir şey var ki, şimdi siz, sizi seçtirenlere değil, seçenlere karşı sorumluluk almak durumundasınız. Yapar mısınız, yapmaz mısınız, bunu zaman gösterecek. Etrafınız da danışmanlarınız var. Bunların es geçtikleri bir konuda, size sitem ederek yazmalıyım bu mektubu. Ki başta ki girişim de öyledir. Anlayışınıza teşekkür ederek devam edeyim. İnanın bir gün bu günlerin tarihi yazılacak… Belki bir paragrafta geçersiniz, belki bir sayfa da, ya da uzun bir inceleme konusu olabilirsiniz. Bütün bunlar sizin elinizde. Halka hizmet asla karşılıksız kalmaz…Bu hakikat yaşamın akışında kendini defalarca ispatlamıştır. Öncelikle, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn. Tunç Soyer’e, sonra tümünüze dir. Arkadaşlar, aylardır tüm ülkemiz olağanüstü bir süreç yaşıyor. Bu sürece çeşitli biçimlerde Türkiye’ye örnek olabilecek konularda iyi işler yaptınız, yapacağınıza kuşku duymuyorum. Hem de merkezi iktidarın engellemelerine karşın… Demem o ki, değerli arkadaşlarım, toprağa yatırım yaptınız çok güzel, hatta mükemmel. Binlerce dönüm alım garantili ekim yaptırdınız. Buna şapka çıkarmayanın alnını karışlamalı. İyi de ama sevgili kardeşim, insan sadece cebi ve karnı tokken mi insan olacak? Onun sosyal yaşamına yatırım olmayacak mı? Söyleyeceğim asıl konuyu dolandırmayayım, karmaşaya sokmayayım, bu tandemi döneminde İHMAL EDİLEN EN BÜYÜK YANIMIZ, DÜŞ DÜNYALARIMIZI BESLEYEN O FEDAKAR, O VEFALI VE DUYGU DOLU DOSTLARIMIZ… Yani sanatçılar. Müzisyeninden - tiyatrocusuna, ressamından –kuklacısına, ramazan davulcusuna, düğün salonu çalgıcılarına, kısaca tüm düş dünyası yaratıcıları… Sevgili Başkan, olanaklarınızın bütçesini bilmem mümkün değil, ama onları bu süreçte, yaşamlarını idame ettirecek değerleri yaratabileceğinizi biliyorum. Geleceklerinde sigortalarını ve bu günlerinde bir dilim ekmeklerini karşılamanız bir lütuf olmamalı. Sizlerin asli görevi olmalı. “Sanat damarları kopmuş milletlerin” nerelere gideceğini gösteren Ulu Önder’in yol göstericiliği, bunun gerekliliğini çoktan açıklamışken… On yıllar önce hem de. Bu gün sizlerin 23 Nisan ve 19 Mayıs için müzisyenler için yaptığınız katkı ve İzmir için güzel olan projeyi, tüm yaz boyuna yaymak bir görev olmalı. Bunun için tüm müzik guruplarının yanı sıra, tiyatro guruplarına da fırsat sunmanız lazım. Bu bir lütuf olmamalı, sosyal yöneticiliğin bir gereği olmalı. Bulun bir kalem, yaratın bütçenizi, bu çocukları sigortalı ve ücretli bir sürece dahil edin baylar. Bu bir istek, bir lütuf değil, danışmanlarınızın göremediği, bir toplumun asil bir damarına yatırım yapma zorunluluğunuzdur. O DAMAR SANATTIR SEVGİLİ BAŞKANLARIMIZ…SANAT. Eğer sürçü lisan ettiysek lütfen bunu kayıp edilen dört ayın sancısına verin. Ve beni bağışlayın. Yaz geçmeden İzmir’in parkları, bahçeleri, piknik alanları, PANDEMİ kurallarını gözetecek biçimde düzenlenmeli ve İzmir’e yakışan bir sürece imza atmanız dileğimle. Yükleniyor...
|
|