İzmir de Ulaşım

HEEEY SEN YOLDA UMURSAMADAN GİDEN...

Greenpeace Dünya uyarıyor, insanları uyarıyor, gönüllüler ordusu ile sokaklarda yollarda her yerde eylemde...Ama yolda yürürken görmezden geçen heeey sen!

10 Mayıs 2011 Salı 21:02
 Lütfen Haberi okumadan bu kinki tiklayın http://bit.ly/lQjMxj

Evet sen, duymayan, görmeyen, sağır gibi, kör gibi, onlar orada yokmuş gibi geçip sağır ve kör dünyanda yürüyerek geçip giden büyük kalabalık...Çarşının en işlek, adım atılsa birine çarpılacak yerde üç genç, yeşil tşörtleri ile ellerinde bilgilendirici notlarla dikkatlerinizi sizin hayatınıza, ellerinizden sökülüp alınan hayatınıza çekmek için var güçleri ile çalışıyorlar...Ama sen onları görmezden çekip gidiyorsun.
Oysa gerçekte onlar sana senin hayatına sahip çıkman adına oradalar, sana söz yetiştirmek için blinçlerini doldurmuşlar yaşamın kendisi ile...Sen bakmadan hayatına geçip gidiyorsun resimde görüldüğü gibi,




Etkilenirmisiniz bilinmez ama bu bilgi insanlık adına kulaklarda küpe olmalı;

"Bugün dünya denizlerindeki büyük balık türlerinin yüzde 90'ı, toplam balık türlerinin ise yüzde 60'ı tükenmiş durumda."

Bugün dünya denizlerindeki büyük balık türlerinin yüzde 90'ı, toplam balık türlerinin ise yüzde 60'ı tükenmiş durumda. 

2050 yılına geldiğimizde ise dünyadaki balık stokları tükenecek. Türkiye'de durum farklı değil...Balık stoklarımız ve balıkçılık can çekişiyor. Endüstriyel avcılık arttıkça, yumurtlama zamanları ve yerlerinde avlanıldıkça balık stokları hızla azalıyor, balıklar azaldıkça daha çok yavru balık avlanmaya ve satılmaya başlanıyor. Yavru balık avlandıkça ve satışı devam ettikçe de türler üremeye fırsat bulamadığı için durum daha da vahim hale geliyor. 


Küçük Balık Yoksa Büyük Balık da Yok!

Henüz üreme olgunluğuna, boyuna erişmemiş yavru balıkların avlanması, satılması, tüketilmesi deniz kaynaklarının ziyan edilmesidir. Olgunluk çağına gelen bir balığın her yumurtladığında binlerce balık ürettiği unutulmamalıdır. Her canlı en az bir kez üreme hakkına sahiptir, ve eğer yarın da denizlerimiz de balık türleri olmasını istiyorsak acilen balık boylarına önem vermeliyiz. Ayrıca anaç balıklar boyut olarak büyüdükçe daha da fazla yumurta verirler, işte bu yüzden balıklar için her cm. hayati derecede önemlidir. 


Türkiye'de avlanması ve satılması yasal balık boylarına uyulmadığını balık pazarlarında gördüğümüz yavru balıklardan anlamak mümkün. Örnek mi? Lüferin en az bir kez üreyebilmesi için minimum 20 ila 24 cm'e ulaşması gerekirken bugün yasal avlanma boyu 14 cm olarak verilmiştir. Yani aslında yavrusu olan çinekop boyu. Aynı şekilde palamutun üreme boyu 38 cm ila 42 cm arasında iken yasal avlanma boyu 25 cm dir! 


Bu durum açıkça gösteriyor ki, denizlerimizdeki biyoçeşitliliğin korunmasını sağlayacak ciddi bir yönetim planına ihtiyaç duyulmaktadır. Ticari balık türlerinin yumurtlama ve gelişme alanlarının deniz rezervi olarak korunması da en etkin yöntemlerden biridir. 

Hep birlikte, Tarım Bakanlığı'nın acilen balık stoklarının ve balıkçılarımızın geleceği adına yavru balık satışını engellemesi ve yasal balık boylarını bilimsel temellere oturtmasını sağlayalım. Yavru balık satmayın, almayın, tüketmeyin, denizlerimizin geleceğini korumaya yardım edin. Eyleme katılın! 


Bu konuda lütfen " http://www.greenpeace.org/turkey/tr/ " adresini ziyaret ediniz.
Bu kampanyaya katılınız.

 
Haber: M.Güneş
Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...