İzmir de Ulaşım

ŞAİR MUHİTTİN KAYMAZ ŞİİRLERİ

Sosyal Paylaşım sitesinden aldığımız bu şiirlerin yazarı yüreğinin sıcaklığını hiç kayıp etmeden her an bizlerin üstünde aydınlık bir meşale olmaya devam eden emekli öğretmenimiz Muhittin Kaymaz'a ait.Kendisine bir gül bizden sadece.Sayfasından aldığımız şiirlerini sizlere sunuyoruz.Ve umuyoruz ki köşe yazıları ile de bizlere ışık olur...

05 Şubat 2012 Pazar 11:18
 ÖĞRETMENİN KALBİ
Bir demet sevgi, bir demet dostluk
Ve bir demet barış
Öğretmenimin kalbinden derdiklerim
Ekmiş, beslemiş; büyütmüş sevgili öğretmenim
Bu kalp, evrenden büyüktür bilirim
Ak, kara, sarı değil insanlar
Tanrı’lı, Tanrı’sız dinler
Anlaşılır, anlaşılamayan diller
Kırmızı çizgisizdir ülkeler
Ben, öğretmenimin dünyasında
Pasapotsuz, özgürce gezerim
İlmin ırmaklarında dertler yıkanır
Ocaklarında, Kibritçi Kız ısınır
Tarlalarda gelincikler açılır
Bebe oynar, anne-baba mutlu olur
Ben, öğretmenimin dünyasını özlerim
Öğretmenim sular
Kalbimde boy atar sevdalar
İşe yaradı, oturduğum sıralar
Güneş, öğretmenimin gözlerinden doğar
Sevgiler pınarları, onun kalbinden akar
Ben, bu pınardan su içmek isterim
Ben, öğretmenimin kalbinde yaşamak isterim
ÖĞRETMENİM
Sen öğrettin, türküyü-sazı
Sen öğrettin, dostluk-barış yazmayı
Sen öğrettin, tüm insanları sevmeyi
Sevgi sınırları siliyor öğretmenim
Dünya, barut ve kan koksa da
Kılıçlar çekilse, toplar patlasa da
Kalbime işlediğin sevgi
Oya oya, dantel dantel
Nakış gibi duruyor öğretmenim
Aç olsamda
Bölüşürüm elimdeki ekmeği
Sen öğrettin bana emek vermeyi
Boşa gitti sanma, harcadığın emeği
Öğrencilerin, sevgiyi suluyor öğretmenim
Muhittin Kaymaz
Sürgün Çiçekleri
*** O  ***
SEVENLERE KÖPRÜ OLAYIM
Sevenler için her şeye razıyım
Tarlada sarı başak olayım
Değirmene götürüp, öğütün
Yala kepek yapmayın beni
Yükleyin, tüm sevgileri taşırım
Sırtıma yığın dertlerinizi
Namerde eşek yapmayın beni
Dost için fırtınalara savaş açayım
İsterseniz, topunuz-tüfeğiniz olayım
Barışa karşı, fişek yapmayın beni
Yoldaşım dinlensin, koltuk olayım
Geçsin üzerimden, yolluk olayım
Sömürene, döşek yapmayın beni
Sevgi ekeyim, dünyayı dostluk kaplasın
Salıncaklar kurayım, bilim sallansın
Cahile, beşik yapmayın beni
Tellal çağırdım, cümle alem bilsin
Sevenlere köprü olayım
Dostluk katarları üzerimden geçsin
Hainlere, eşik yapmayın beni
Muhittin Kaymaz
Sürgün Çiçekleri
*** O  ***
BEN KALPSİZ ADAMIM
Bu gece ağlayacağım işte
Öylece kalsın, gözyaşlarım silinmesin
Nazar boncuğu işlensin karanlığa
Hangisi çiy tanesi, hangisi gözyaşı bilinmesin
Bilinmez ki, belki de gecelerin gözyaşıdır ay
Yapışıp kalmıştır karanlığın derinliğine
Üzülmüştür elbet
Güneşin çekip gittiğine
Ben de öyle yapardım
Umutlarımı parçalar, atardım
Akşamın olduğu yere
Bu geceler var ya, bu geceler
Göğsümün tam üstünde geceler
Gurbette bir köşeye gizlendim
Numaralı bir kapım da yok
Yine, celp gönderiyorlar adresime
Artık inanmıyorum geleceğime
Bir tek kalbim vardı
Onu da hediye ettim kaderime
İşte ben, kalpsiz bir adamım
Bitti takvimdeki yaprağım
Geriye ne bir gün kaldı, ne bir sene
Muhittin Kaymaz
Sürgün Çiçekleri
*** O  ***
VATANDAŞ HAKKI
Yaşam nedir, sormayın bana
Yaşamadım, bilemem ki
Mutluluk nedir, sormayın bana
Tatmadım, bilemem ki
Kuru çaya köprü kuruyorlar
Adına hukuk diyorlar
Her köprü başına
Bir Deli Dumrul koyuyorlar
İstesem de, geçemem ki
Ne yasalar yapmışlar
Para diye bir şey basmışlar
Mala-mülke tapmışlar
Secde et derler
Benim inancım başka, eğilemem ki
Bir doluyor, bir boşalıyor şişe
Bir sandık koymuşlar, demokrasi diye
Seçilenler olmuş dört köşe
Ben, bir köşe bulamam ki
Ben, ben Vatandaş Hakkı
Yozulmuştur Hakkı’nın hakkı
Anamın ırzına geçen kadı
Yazsam iki satır yazı
Şikãyet bile edemem ki
Muhittin Kaymaz’ın
Sürgün Çiçekleri kitabından
Muhittin Kaymaz
Sürgün Çiçekleri
*** O  ***
HAKİM BEY
( Arif olan anlar )
Çağ, barış türküleri çığırıyor
Her tel sevgi sevgi, diyor
Yanlış akort yapıyorsun
Ben senin sazını sevemedim, Hakim Bey
Amaç insanlığı yüceltmektir
Tüm çabalar yaşam içindir
Kutsallık hayatın içindedir
Ben senin kalem kırışını beğenmedim, Hakim Bey
Bak bakalım, kimler yapmış yasayı
Baskı altındayız, bu yaşamak mı
Emekçiye hak aramak yasak mı
Yıktığın umudu bilemedin, Hakim Bey
Anlayabilir misin ezileni
Onlar mı kurdu bu vahşi düzeni
Onlar mı hortumladı vergileri
Onlar mı kurdulur çeteleri
Ceza alacakları seçemedin, Hakim Bey
Toprağı oldu da işlemedi mi
Vergi istediler de vermedi mi
Yaşı geldiğin, asker oçağına gitmedi mi
Verdiğin kararda adaleti bulamadım, Hakim Bey
Ben öğrettim, sana sevmeyi
Tüm insanları eşit görmeyi
Yok yok, sıfır verdim
İnsanlık dersinden geçemedin, Hakim Bey
Bu kafayla, hiç çalışma dersine
Bütünlemeye kalsan da
Benim dersimden geçemezsin, Hakim Bey
Muhittin Kaymaz
Sürgün Çiçekleri
*** O  ***
BİR KIZ SEVDİM İZMİRLİ
Bir kız sevdim İzmirli
Zeytin gözlü
Zeytin tenli
Güneş kadar çıplak
Güneş kadar sıcak
Konak’ta bir salınsa
İzmir birden yanacak
Bir kız sevdim İzmirli
Hem zeybek oynar
Hem çiftetelli
Elinde def
Zilli
Kordonboyu’nda bir salınsa
İzmir birden oynayacak
Bir kız sevdim İzmirli
Candan sever sevdiğini
Türkülerden gelir sesi
Gönülleri titretir gülümsemesi
Alsancak’ta bir kahkaha atsa
Taş, taş üstünde kalmayacak
İzmir’de deprem olacak
Bu güzel şehre yazık olacak
Muhittin Kaymaz
Sürgün Çiçekleri
*** O  ***
ŞİİRLER SUSTU
İnanmıyorsun seni çok, çok sevdiğime
Aşkım, küllerinden belli değil mi
Ateş bu, söner mi kendi kendine
Yangın, dumanından belli değil mi
Ben, Ferhat olmaya artık alıştım
Sevgimi dağları delip, akıttım
Gözyaşlarımdan denizleri yarattım
Duygularım, dalgalardan belli değil mi
Hazana uydu, soldu emelim
Yar yoluna kurban olan biriyim
Şiirler sustu, söylenmiyor türkülerim
Muhittin Kaymaz
Sürgün Çiçekleri
*** O  ***
UMUDU İPE ÇEKMİŞİZ
Bu gökyüzü bizim
Görebildiğimiz tüm yıldızlar bizim
Görebildiğimiz topraklar kimin
Gökyüzünü paylaşmışız
Toprakları parçalamışız
Halt etmişiz
Aşığım gülen yüze
Gülmek, hayallerimizde
Rüyalarımızı da teslim etmişiz geceye
Halt etmişiz
Merak bu ya
Soruyorum; hem sana, hem bana
Yüzyıllar boyu ne etmişiz
Beyinlerdeki zincire, “yasa” demişiz
Bir de sehpa icat etmişiz
Umutları ipe çekmişiz
Halt etmişiz
EŞEKLER ÇOĞALIYOR
Geliyordu iki eşek tarladan
Sırtlarında küfe
Girmişlerdi ağır yüke
Eşekler sağda, ben solda
Karşılaştık dar bir yolda
Dedim :
--- Haliniz nicedir
Biri dedi
---- Kader
Öteki dedi
--- Biz çalışırız, ağa yer
Yeniden saydım, eşek üç oldu
 
Muhittin Kaymaz’ın
BU DÜNYA NAZIM’IN TARLASI
kitabından alınmıştır.
Sazımın kırık tellerinden belli değil mi
SİLİVRİ’YE ARMAĞAN
Muhittin Kaymaz’ın
Sevgiler Özgürdür Kitabından
BUGÜN AÇIK GÖRÜŞ VAR
Müzik:
“ Mahpushane çeşmesi
Yandan akıyor yandan”
Bir selam yolla gayri
Öleceğim sevdandan
Bugün açık görüş var, güzelim
Yolunu beklerim
Demir kapı değil
Umuttur gıcırdayan
--- Ziyaretcin var! Derse gardiyan
Sevgi kanatlanır
Düğün yeri olur zindan
Müzik :
Mahpushane saati
Geçmek nedir bilmiyor
Yolun sonu göründü
Umutlarım eriyor
 
Bugün açık görüş var, güzelim
Yolarını gözlerim
Ayı çalmışlar
Yıldızları çalmışlar
Su dökmüşler güneşe
Günsüz, aysız ve yılsız zaman
Zaman akmıyor geleceğe
Elimdeki şu tesbih
Geçmişimden hediye
Müzik :
“Mahpushane çeşmesi “
Kuru yaprak misali
Umudum soldu artık
Geleceksen, gel gayri
Bugün açık görüş var güzelim
Yollardadır gözlerim
Demir kapı aralansın isterim
Uzanırım ranzaya, köyümdeyim
Süslemişler bacımı, düğündeyim
Voltamı harman yerinde atıyorum
Dönüyorum, dönüyorum düvendeyim
Müzik
Mahpushane havası
Nemli nemli kokusu
Yar görünse kapıda
Donatırım koğuşu
Bugün açık görüş var, güzelim
Kapıdan bağırdı gardiyan
--- Gazeteci Süleyman
Vaden tamam
Haydi hazırlan
Dışarıda bekliyor imam
Bir tuhaf oluyor insan
Sarılır, sarılır, sarılır
Sarmaşık oluyor insan
Gözyaşları deniz oluyor
Boğuluyor insan
Gazeteci Süleyman
Sevgi kadar candan
Levent bir adam
Der :
--- Sağ olsun vatan
Çıkar, gider kapıdan
Buna can dayanır mı
Tırnak kopuyor parmaktan
Şaka değil, karanlıkları paylaşmak
En kötü kader
Gazeteci Süleyman’ı geçmişe uğurlamak
Mangal gibi yürek işidir bu
Mangal gibi yürek işi
Mahpushanede yetişir, böyle yiğit kişi
Der Gazeci Süleyman :
--- Sakın arkamdan ağlamayın
İpe dayanırım
Ağlamanıza dayanamam
Müzik :
Mahpushane kapısı
Gıcır gıcır ediyor
Umudumu sel aldı
Beklediğim gelmiyor
Bugün açık görüş var, güzelim
Son kez görmek isterim
İşte bu son umut
İster namaz kıl, ister oruç tut
Havada asılı kaldı ellerim
Geride kalanlara mutluluklar dilerim
Kapıda göründü gardiyan
Anladım ki, vadem tamam
Dedi :
--- Balyozcu Osman !
Abdestini al
Dedim :
--- Söyle, beklemesin imam
Suçum yok ki , neden tövbe edeyim
Bir tek suçum var, vatanımı severim
Dilimi de kesseniz, ben yine Atatürk derim
Haydi haydi ! Gidelim
Tanrıya giden yolu, kendim bilirim
---- Haydi gardiyan !
Savcı Bey, adına devlet denilen adam
Sordu.
---- Son arzun ne balyozcu Osman !
Bir sessizlik kapladı ortalığı
Bilmemki ne diyeyim
---- Gazeteci Osmanların çocuklarına
selam söyleyin
 
Müzik :
Mahpushane çeşmesi
Artık çiçek açmıyor
Yer utandı arından
Gökten sevgi yağmıyor
--- Yüce Türk Ulusuna selam söyleyin !
Haber Kaynağı: ESH

Bu haber 110453 kez okundu
Yükleniyor...