19 Ağustos 2025 Salı
İZMİR AKP YE ALTIN TEPSİ İLE SUNULUR MU?Zor ve ürkütücü bir soru ile karşı karşıya kalmak nasıl can sıkıcıdır, yaşayarak anlaşılan bir duygudur bu.Tıpkı İzmir'de yaşanılanlara bakınca anlaşılanlar gibi.![]()
Cemaat ve AKP İzmir'i özel bir çaba ile almak istiyor.Bu aslında onun isteği olmaktan çok İzmir'in demokrasi güçlerinin belirleyeceği sonuca daha çok bağlı gibi.Görünenide en baştan koyalım, başta CHP İzmir'i taşıyacak potansiyel güçlerden hızla uzaklaşıyor.
İzmir'i dengede tutan birikimli aydın insanların bir yerde güç birliği yapmasıdır.Yoksa CHP nin kadro esasında çalışması değil. Bu gün yaşananlara bakalım, CHP nin son delege belirleme ve kurultaya hazırlık çalışmalarında yine bilindik o eski taktikler kullanılarak işi kotaranlar ne yazık ki bu gemiyi taşıyacak birikimden uzak insanlar oldu.Benci, bencil, mücadeleden uzak, sadece çene yarışında hünerli olanların kazadığı, arada bir iki numunelikleri saymazsak CHP İzmir' altın tepsi ile AKP ve Cemaatın kucağına koyacak kadrolarla donandı. Haydi gözün aydın dememek elde değil. Demokratik cephelerden bir haber sadece eline verilen ruhsatla işi götüreceğini sanan cahillere Eflatun'un bir deyimini hatırlatmanın tam da zamanıdır " Siyasete girmeyen Aydınların sonu cahiller tarafından yönetilmesidir." İzmir'deki CHP manzaraları bu sözün doğruluğuna işarettir. Düşmanından gözünü alamayıp dostlarını göremeyenlerin sonu hüsrandır.CHP belediyeleri 4 tane çapulcunun tehditlerine boyun eğerek bir yere varamaz. Cemaat örgütlenmelerine sessiz kalanlar göremiyorlar mı İzmir'in varoşları tam şeriat kurallarına tesim olmuş.İzmir'in göbeğinde raflarından Alkollü içeceği mahalle baskısı ile kaldıran esnafın mesajı kimleri işaret ediyor? Bayraklı'dan örnek vermek gerekirse Mansuroğlu Mahallesi birörnek olabilir.Girin mahalle aralarına özellikle doğudan gelen İzmirlilerin oturduğu bölgeler tamamı ile cemaatın fink ettığı yerlerdir.Akşamlar görevli cemaat kadınların toplantı seanslarından geçilmiyor.Her evin kapısını işaretleme taktiği ile birazda tehdit kokan tavırla gün bizimle olma günüdür diyerek vaadler verip toplantılar düzenleyip örgütleniyorlar. Demokrasi güçleri ise sosyal paylaşım sitelerinde bol bol paylaşım yapıyorlar.Kendi aralarında sözde İzmir'i vermeme andı içiyorlar.Sözle gemi yürümüyor oysa.Yaşama aktif katılım yapmadan yaşamı düzenlemeye kalkışmak hayelden öteye gidemez.Bunu bilmiyorlar mı? Biliyorlardır ama çalışmak onları yoruyor sanırız. Başlarına geçirilen çuvalın kumu eksildikçe sosyal paylaşım sitelerinden bu kumu sağlamakta hünerlerini kullanıyorlar. Bol bol sayfa açıp beğendirmeyi hüner sanıyorlar. Ama Cemaat bu işte ne kadar yol almış bunu görmeyecek kadar körleştiler. Mahalle bakkalından kahvesine kadar lokantasında fırınında Cemaatın yayın organı bayrak gibi en görülen yerlerde mesaj veriyor; "İzmir bizim olacak" Oldu sayılır. Hiç bir şekilde kendilerinden olmayanlardan alış veriş yapmıyorlar.Ayrım yapıyorlar. Esnafta bunu görüyor. Peki demokratlar ne yapıyor? Onlar kafalarını kuma gömmüş seyircilik yapıyorlar. Aralarında çırpınanlar bas bas bağırıyor ama seslerini duyuramıyorlar. Cemaatçıların yaptığı ayrımcılığı demokratlarda yaparsa ne olur bu durumun sonu. Alkol satmayan yerlerden alış verişi kesseler ne olur? Cemaatın yayın organını gördükleri her yere kendilerince yasak ilan edip oralardan uzak durursalar bunu sonu nereye varır? Tamda cemaatın istediği gibi böl parçalacılığa varır ki gidişatta bu yönde. İzmir önümüzdeki yerel seçimlerde cemaat ve AKP ye altın tepside sunulursa bunu CHP yetersiz insanlara kadro vererek sağlamış olacaktır. Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
|