AKKUYU HALKI NÜKLEER SANTRALE KARŞI BİRLEŞTİ

 Sürekli yangın çıkaran birine evini emanet eder miydin? Adı Çernobil nükleer felaketiyle anılan şirket Rosatom, Akkuyu’ya nükleer santral kurmak istiyor. Benzetmek gerekirse, evimize ateşle giriyor. Rosatom, bu santral için Çevresel Etki Değerlendirmesi raporunu üçüncü kez Çevre Bakanlığı’na yolladı bile - ilk ikisi reddedilmişti. Şimdi senin desteğine çok ihtiyacımız var. 

Karşımızda Akkuyu’da yaşayanların %40’ını nükleere ikna etmek için halkla ilişkiler faaliyetlerine 5 milyon TL ayıran bir şirket var. Bu dev bütçeli şirkete karşı sesimizi milyonlara duyurmanın bir yolu var mı? Var: Bireylerin bizi maddi olarak da destekleyerek kampanyamızı güçlendirmesi. Sadece bireysel desteklerle kampanya yürüttüğümüz düşünülürse, senin küçük bir desteğin bile hayati önem taşıyor.

Buraya tıklayarak hepimizin geleceğini etkileyecek bu mücadeleye katkıda bulunmak için bize destek olur musun?

Peki nükleere karşı kampanyamızı kazanmamız neden bu kadar önemli? Neden bizi destekleyesin? Kısaca bahsedeyim:

• Nükleer enerji, yüzbinlerce yıl boyunca bertaraf edilemeyecek atıklar üretiyor.  
• Toplam maliyeti hesaplandığında, en pahalı enerji. 
• Soğutma suyu olarak deniz suyunu kullanacağı için benzersiz ekosistemleri yok ediyor. Caretta Carettalar ve Akdeniz fokları da tehlike altında.  
• Santralin atıkları Rusya’ya taşınırken güzergahındaki her yeri tehdit edecek. Neredeyse tüm kıyı şeridi ve boğazlardan bahsediyoruz. 
• Acil durum planı sadece 5 km çapında bir alanı kapsıyor. Fakat biliyoruz, radyoaktivite çok daha geniş alanlara yayılıyor. 
• Bir kaza oldu diyelim. Sorumluluğu kim alacak? Bu henüz belli değil. Sonuçta bedeli yine halk ödeyecek.  
• Dünya, nükleer tehdidiyle her an burun buruna yaşamanın ne demek olduğunu anladı ve santraller birer birer devreden çıkarılıyor. Enerji politikaları artık temiz enerjiye evriliyor. Peki biz neden bu tarihi geçmiş seçeneğe yöneliyoruz? 

İşte tüm bu gerçekleri daha fazla kişinin duymasını sağlamak gerekiyor. Hukuk yoluyla, bilim yoluyla, barışçıl eylem ve bölgede yaşayan insanlarla dayanışma yoluyla sürdürdüğümüz mücadelemiz devam edecek. Umuyorum bu mücadeleye destek olursun.

Nükleere karşı mücadelemizi güçlendirmeliyiz. Çünkü hükümetin ısrarlı tutumuna ve ikna çabalarına rağmen, halkın itirazları devam ediyor. Projedeki eksiklikler de duruma tuz biber ekiyor. Akkuyu santrali henüz tüm onayları alamadı. Yani, maddi desteğinle kampanyamızı daha da güçlendirebilir ve bu projeyi durdurabiliriz. Buna inanıyorum.

Rüzgar ve güneş zengini ülkemizde, nükleerin geleceğimizi yakmasına izin vermeyelim.