19 Ağustos 2025 Salı
AMERİKANCI MERVE AHMET'E DAYANAMADIMERVE KAVAKÇI AHMET ŞIK' A DAYANAMADI...! AMERİKAN VATANDAŞLIĞINA BAĞLILIĞI GEREĞİNİ HER FIRSATTA YERİNE GETİRİYOR.![]()
Avrupa Parlamentosunda soruları cevaplayan Ahmet Şık Türkiye'deki demokrasi güldürüsüne kendince açıklık getirdi. Türkiye'de uygulanan anti-demokratik uygulamalardan söz etmiş Ahmet Şık.
Baskıların nasıl olduğuna dair canlı örnek olduğundan inandırıcıda gelmiştir kuşkusuz.
Ancak Ahmet Şık sadece yaşam biçimine olan müdahalelerden söz etmiş.Mesleki sorunarını sanki sistemin içinde çözümlenecek algısı ile konuşmuş.
Olsun bundan fazlasını beklemek hakkımızı ondan değil elbet kendimizden bilmeliyiz.
Konumuz bu değil konuya dönelim.
Ahmet Şık iyi niyetli bir konuşma ile yaşadığımız gerçeklerden bir bölümünü anlatmış.
Bu anlatılanlara ilginç biri cevap yetiştirmiş.onlarda kendine bunu diyorlardı.Bu iki yüzlülüğü
Merve Kavakçı.
Amerikan vatandaşı Merve Kavakçı bu hükümetten öncesinden dem vurmuş.Sanki buhükümetlemi başladı her şey demeye getirmiş.
Bu tıpkı kurtla çakalın av üzerindeki hak savaşını andırmış.Av halkın Kendisi avcı ise 10 yıl önceki egemenlerle bu günki egemenler olduğu gün gibi ortada.Merve Kavakçı 10 yıl öncesinin egemenlerine isim olarak Kemalist diyor.Desin bilmeyenmi var sanki?
Oysa Kemalizm Türkiye'de toprak reformunun yapılamaması ile rafa kaldırılmıştır.Bu da tarihin ilginç bir durumu olduğu kadar sermayenin nasıl alçak ve iki yüzlü olduğunun sonucudur.YOksa iyi yada kötü niyetlilik değil.Sömürü yüz yışllardır bu yalanlar ve iki yüzlüklerle sürdü halada sürdürülüyor.
Amerika'nın demokrasi maskesi ile Avrupanın insan hakları maskesi bir birini tamamlayan bir bütünün iki parçası olduğunu kim bilmiyor.
Ama şu bir gerçek ki Amerikan kimlikli uşaklık belgesi taşıyanlar daha çok cazgır ve kulaksızlar.Dediklerini duymuyor habire konuşuyorlar.İnandırdıkları yere kadar devam edecek bu süreç.
Ahmet Şık'ın AP daki konuşması özetle şöyle;
Soru cevap kısmında Şık, kendisini Kemalist olarak tanımlamadığını belirtti. Şık, geriletilmesinden çok memnun olduğunu belirttiği eski vesayet sisteminin yerine yeni bir vesayet sisteminin getirildiğini ileri sürdü. Türkiye'ye şeriat geleceğine asla inanmadığını da ekleyen Şık, Türkiye'ye 'bir şey' geldiğini ancak onun adını koyamadığını savundu.
Kendisinin henüz beraat etmediğini, tutuksuz yargılanmak üzere bırakıldığını hatırlatan Şık, kendisi hakkındaki hükmün nihai aşamada olumsuz olacağını ve kendisine muhakkak ceza verileceğini düşündüğünü söyledi. "Bu olmadığı takdirde beni bir yıl ceza evinde tutan komployu düzenleyenlerin kimler olduğunun bulunması gerekecek ve hükümet bunu yapanları çok iyi biliyor çünkü kendisi de bir komplo ile karşı karşıya" dedi.
Özel yetkili mahkemelere de değinen Şık, DGM'lerin kalkmadığını sadece isimlerinin değiştiğini iddia etti. Şık, "Tutuklandığım sabah avukatımın evine gelen bir 55 yaşındaki bir marangoz demiş ki 'Avukat Bey, ben telefonda konuşurken çok dikkat ediyorum siz de dikkat edin'. Şimdi 55 yaşındaki bir marangoza bunu söyleten ortamı sorgulamamız lazım."
Şık konuşmasını şöyle bitirdi:
"AK Parti'nin şeriat getirme gibi bir planı yok ama bizlerin yaşam alanlarına müdahale eder bir konumda artık. Ben Brüksel'de ne güzel iki gündür oturuyorum. Kafede, sokakta çay kahve içiyorum, bira içiyorum. Türkiye'de bu yok artık. Anadolu'da zaten yoktu.
Bizim toplumsal yaşamımıza bulunduğumuz sosyal yaşama ilişkin bir kısıtlama. Böyle muhafazakarlık olmaz. Ahmet Şık ve Nedim Şener adı bu sorunu daha görünür hale getirdi ve bu nedenle ben bir yıl tutuklu kalmış olmaktan hiç beis duymuyorum ve inanın tekrar cezaevine girmeye de hazır ve razıyım. Yeter ki bu sorunların çözülmesinde ufacık da olsa bir katkım olsun."
Ahmet Şık kendini Kemalist olarak görmediğini söyleyerek açıkça içini dışına göstermiş ama buna karşılık Merve Kavak'çı Amerikan Kimliğiniden hiç söz etmeden şunları söylemiş;
“Ahmet Şık Avrupa Parlamentosu’nda konuşmuş. Yaptığı konuşmada Türkiye’de bugün sivilleşmenin olmadığını, demokratikleşmenin bir yalan olduğunu iddia etmiş. Şimdiye kadar varmış da son on senede mi yok olmuş, yoksa hiçbir zaman yokmuş da, hâlâ mı yok diye yakınıyor Şık; bilemiyoruz. Eğer birincisi ise dünyanın batısından doğusuna, dört bir yanında, devletlerin, tarafsız örgütlerin, haydi hiç uzağa gitmeyelim; Şık’ın muhatabı olan Avrupa Parlamentosu’na bağlı kuruluşların, AB ilerleme komisyonunun bu ülkede demokratikleşme adına atılan adımları alkışlayan raporları da mı yalan söylüyor? Şık’ın ifadesinden anlamamız gereken bu değil de ikincisi ise, o zaman bu durumun faturasını, bütün alavere dalaverelere rağmen, her türlü engelleme entrikalarına rağmen iktidara gelip, eli kolu ayağı bağlansa da on senedir hayatta kalma mücadelesi veren, kapatılmanın tam da eşiğinden dönen bir partiye neden kesiyor? Doksan senedir Kemalizm’in gaddarlığı altında şekilden şekile sokulan siyaset makinesindeki tıkanıklıklar bu hükümetin problemi midir? Şık bir suçlu arıyorsa mensubu olmakla övündüğü Kemalizm’e bakmalı.”
Her iki konuşmayı yan yana getirdiğinizde Amerikan Kimlikli Akit Gazetesi yazarı Merve Kavakçı gizlediği yanından hiç söz etmezken Ahmet Şık açıkça ilan ettiği olmadığı bir tarafla karşı karşıya bıraktırılıyor.
İşte Amerikan iki yüzlülüğü bu herhalde.
Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
|