CESUR YÜREKLİ VE SALDIRGAN ARTIK DİNCİ BEZİRGANLAR

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi yürekli ve cesur. 08.02.2011 tarihli yazısı ibretlik.Eğitici.

08 Şubat 2011 Salı 03:09

Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi yürekli ve cesur.

08.02.2011 tarihli yazısı ibretlik.Eğitici.

Ama araştırmacılığı böylemi bakalım şimdi.

"Selanik Dönmelerine göre, Türkiye'nin tarihi 1923'te başlar, ondan öncesi karanlıklar devridir"

"Selanik Dönmeleri" cünlesi ruh yapısı ile ilgilidir.

Elden ne gelir?

Ama 1923 Cumhuriyet Kurucuları başta Mustafa Kemal bir dönme değil, tarihte az sayıda olan, bir savaşçı, modernist, gelecek öngörülerinde kahin olmayan bir bilge.

Ve topraklarını peşkeş çekmiş bir Osmanlı hanedanlığından Emperyalizme ilk darbeyi vuracak hareketin örgütleyicisi, önderi ve yöneticisidir.

Tamı tamında Selanik Efendisidir.

Eygi anlayamaz ama bir aç çapkındır.

Çünkü yakışıklı ve erdemlidir.

Genç kızların gönlünü her zaman kazanacak kadar delikanlıdır.

MŞE Atatürk' isim vermeden Selanik dönmesi diyor.

Oysa O, Çanakkale'de Asker, Kocatepede Komutan, Mecliste Devlet Adamı, Çankaya'da çakır Keyf Bir Bilge dir.

M.Şevket Eygi cesur ve yürekli...

Ama inkarcı ve tarih karalayıcı.

İsmet İnönü için bakın neler yazıyor;

"Yakın tarihimizin büyük zalimlerinden biri, Millî Şef İsmet Paşa'dır. 1938'den 1945'e kadar mutlak diktatörlük yapmış, 45'le 50 arasında "meşrutî" diktatörlük.." diyerek hızını alamıyor;

"Milli Şef İsmet Paşa neler yapmıştır?

1. Türk Ceza Kanununa 163'üncü maddeyi koyarak Müslümanların inanç, düşünce, görüş hürriyetlerine zincir vurmuştur.

2. Ülke sathında binlerce camiyi kapatmış, kimisini satmış, kimisini kiraya vermiş, kimisini yıktırmıştır." diye sıralıyor.

Bu iddialara inanmak için o dönemde yaşamış bütün insanlarla alay ediyor.

163. madde o zamanlarda Menemen olayı gibi dinci işbirlikçilerine karşı uygulanmıştır.Bunu sağır sultan bilir.

2. Maddedeki iddialarına bakarmısınız; Cami kiralamak, satmak, yıkmak.

Böylesi bir iddiada bulunmak için insanın belli tıbbi sorunları olmalı.

Kimdi kiralayanlar? diye sormak aklımıza gelmezmi sanıyor.

Kiralamışta ne yapmışlar camilerde?

Satılar diyelim, bu camiler dağ başındamıydıki cemaatı yoktu?

Cemaati vardıysa korkakmıydılar.

M.Şevki onlardan dahamı cesur şimdi?