İzmir de Ulaşım

DUY BUNU TÜRKİYE NASIL UNUTULUR BU ACI

1999 Depreminde dünyaları yıkaln bu insanlara hep beraber ağlamadık mı? Bu insanlar biz değilmiyiz? Aşağıda haberi okuyup bedduaya katılmayanınız olacak mı? Nereye gitti bu toplumun vicdanı? Neden görevlileri korkutmaz bu toplumun vicdanı? Öldükmü temelli? Yokmuyuz yaşıyorken?

11 Mayıs 2011 Çarşamba 04:56
 Bunu yapanların Allah belalarını versin.Başka söz yok.Sözün bittiği yer burası.
Irak'ın devrilen lideri diktatör Saddam'ın hibe yardımları ile yaptırılan bu evler depremzadelerden geri alınmış, kira bedeli ile oturtulmuş.
YUH ARTIK.
Elin Dİktatörü hibe ediyor bizim diktatörler el koyuyor.
BU nasıl uygulama?
Bu nasıl devlet, nasıl muhalefet, nasıl devlet adamlığı, her şey bir yana bu nasıl toplum böyle.
Nereye gitti VİCDANIMIZ...
DUY... DUY... DUY... DUY artık TÜRKİYE. Duy bunu.
Bu kadar canilik, vahşilik, acımasızlık, dünyanın hiç bir yerinde olamaz.
Ne oldu bize.Nasıl sessiz ve kayıtsız kalınıyor bunlara.
Hiçmi bu ülkede sivil toplum kuruluşları yok ?
Hiçmi yasalara uyan bir yetkili kalmadı ?

Yine Sevgili Melih Aşık'ın köşesinden bu haberde işte okuyun.
Ağlayın halimize.

Arızlı konutları

Onlara 1 Mayıs mitinginde rastladık... Üzerinde “Arızlı” yazılı bir pankartın ardından yürüyorlardı. Birkaç kadın, birkaç genç.. Topu topu 10 kişi ya var, ya yoktu... Dertlerini sorunca anlattılar... Onlar İzmit’in Arızlı beldesindendi.. 1999 depreminden sonra Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in verdiği 10 milyon dolar hibe ile yapılan evlere yerleştirilmişlerdi. Öncelik depremde birinci derecede yakınlarını kaybedenlere verilmişti. Gelir durumu göz önünde tutulmuştu. Valilik isimleri saptamış:
“Bu evlere hak kazandınız, hibedir, gelin dairelerinizi seçin” diye ilan yayımlamıştı.
Ne var ki anahtar tesliminde su koyverdiler.  Aynı valilik bu defa:
“İlk 5 yıl bedava oturacaksınız sonra çıkacaksınız” diye kâğıt imzalattı.
Vatandaş itiraz etti ama kabul etmekten başka çaresi de bulunmuyordu.
Ekim 2001’de yapılan törende Irak Konsolosu “Bu evler hibedir, size hediyedir, güle güle oturun” dediyse de durum değişmedi. Oturanlar bir de kiraya bağlandı.
Her biri 120 metrekare olup deniz gören bu konutlar bürokratların iştahını kabartıyor.
Kirasını ödeyemeyenler tahliye edilip yerine bürokratlar yerleştiriliyor.
Son olarak mahkemeden bir tahliye kararı çıktı...
Çıktı da burada yaşayan, depremde analarını, babalarını kaybetmiş insanlar nereye gidecek?
Niye gidecek?
Geçenlerde Arızlı sakinlerinden biri kendini yaktı.
İnsanlar çaresiz...
Birkaç konut için devlet kendi vatandaşıyla savaşıyor... Üç tane konutu bağışlayamıyor.
Böyle devlet mi olur?"

Yeteeeer demek için daha ne olmalı Allah aşkına daha ne olmalı !
Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...