İZMİR SİYASET PLATFORMU

"İzmir Siyaset Platformu" İzmir'den yakılan bir çoban ateşi özelliği ile yola çıkmış.

11 Ekim 2013 Cuma 01:54

Yaşadığımız süreç artık, duyarlı ve ülkesinin sorunlarına kayıtsız kalınmayacağını haykıran insanlar, birbirlerinden bağımsız ama birbirlerini bulabilecekleri mücadelenin tam olması gereken yerlerde birleşip, bu gün yaşadığımız gidişe dur diyecek yolları hayata geçirme gayretindeler.

Her biri kendi yaşamının onurlu yaşanmışlığına dayanarak "Bu gidiş doğru değil.Öyleyse ben bir yerlerde, bir görev almalıyım" kaygısı ile birbirlerine erişebileceği yerleri aktif ederek, birleşme ve güç olma düşüncesi ile yaşıyorlar.

İşte o yaşam hünerlilerinin bu gün bir toplantısına dostum Ersun sayesinde tanık olup kaygılarına tanık oldum.

Aslında bu toplantının haberini sevgili Süleyman GENÇEL beyefendi yapacaktı, ancak iletişim sorunu yüzünden bunu başaramadık diye düşündüğüm için, haberi kendi görsel tanıklığıma dayanarak yazmaya karar verdim.

Umuyorum ki doğrularına değmeden sadece gözlemlerimi buradan yansıta bilirim.

Masaya oturup toplantıya katılanları süzdüm...
Toplantıda ki lerin her biri kendi yaşamının önemliliğin de, doygun bir yüz ifadesini hak ederek almış insanlardı.

Hiç birini daha önce görmediğim, tanımadığım ama aynı yürek çarpıntısında olduğum o, insanlar hakkında gözlem yapmak ne kadar kolay olur onu taktirlerine bırakıyorum.

Her biri tek, tek konuşmaya başladığında, seslerinde ki insani tını, kaygılarının kendi adlarına değil, toplumun bu tür toplantıları dahi düşünemeyen kesimine dair olduğu açıktı.

İsimlerini anımsayamadığım için beni bağışlasınlar.
Eşi ile katılan Beyaz saçlı genç yürekli beyefendinin toplantı notlarını tutarken duyduğu heyecan bir devrimcinin heyecanıydı.Görmemek için kör olmak gerekir.

Diğer yandan sağ çarpazımda oturan iki yürekli bayan kardeşimin toplantıda ki düşüncelere bakışı, ilgisi ne kadar ince ve duyarlıydı...

Sesimin düşük desibelde çıkması bile onları anlatacaklarımın öneminden öte, ne olmasına dönük ilgilerinde ki açık yürekli ve samimiyetlerindeydi.

Türkiye'de sadece İzmir değildi kaygıları.

Nede Karşıyaka.

İzmir'den yola çıkarak Türkiye'nin durumuna dönük kaygıları masaya geliyordu...

Bencileyin bu "Anadoluda tek tek yakılan çoban ateşlerinin" ta kendisiydi.

Böyle bir toplantıya Ersun dostumun sayesinde katılmaktan mutlu oldum...

Sağ olasın Ersun.

Bu toplantının içeriği ve gerekliliği konusunda yazacak dostların yazılarını önümüzde ki günlerde buradan paylaşacağımızı düşünüyorum.

Sağlıcakla kalın.