19 Ağustos 2025 Salı
ODA TV İDDİANAMESİ KABUL EDİLDİ1920 - 2011 aradan 91 yıl geçmiş ama yurt kavramının karşısındaki düşmanlık değişmemiş.Nasıl mı?![]()
1920 yılında İşbirlikçi İstanbul Hükümeti Anadoluda ki yurtseverler hakkında dine dayalı fetvalar yumurtlarken bu gün bir başka yumurta olayı ÖYM adı ile kurulan kumpasda kendini gösteriyor.
OdaTv iddianamesi hakkında Soner Yalçın'dan okuduğumuz yazısında bunu açık ve net görmek mümkün. Önce 1920 ye uzanıp fetvaya bakalım; "Dünya düzeninin sebebi olan ve kıyamet gününe kadar Ulu Tanrı'nın daim eyleyeceği İslâm Halifesi Hazretleri'nin veliliği altında bulunan İslâm memleketlerinde bazı kötü kimseler anlaşarak ve birleşerek ve kendilerine elebaşılar seçerek Padişahın sadık uyruklarını hile ve yalanlarla aldatmakta, yoldan çıkarmaktadırlar. Padişahın yüksek buyrukları olmaksızın asker toplamaktadırlar. Görünüşte askeri beslemek ve donatmak bahaneleriyle, gerçekte ise mal toplamak sevdasıyla, Şeriat'e uymayan ve yüksek emirlere aykırı bir takım haksız ödemeler ve vergiler koymakta ve çeşitli baskı ve işkencelerle halkın mal ve eşyalarını zorla almakta ve yağmalamaktadırlar. Böylece insanlara zulmetmekte, suçlamakta ve Padişahın ülkesinin bazı köy ve şehirlerine saldırmak suretiyle tahrip ve yerle bir etmektedirler. Padişahın sâdık tebasından nice suçsuz insanları öldürmekte ve kan döktürmektedirler. Padişah tarafından atanmış bazı dini, askerî ve sivil memurları istedikleri gibi memuriyetten çıkarmakta ve kendi yardakçılarını atamaktadırlar. Hilâfet merkezi ile Padişah ülkesi arasındaki ulaştırmayı ve haberleşmeyi kesmekte ve devletin emirlerinin yapılmasına engel olmaktadırlar. Böylece, hükümet merkezini tek başına bırakmak, Hâlifenin yüceliğini zedelemek ve zayıflatmak suretiyle yüksek Hilâfet katına ihanet etmektedirler. Ayrıca Padişah'a itaatsizlik suretiyle devletin düzenini ve asayişini bozmak için düzme yayınlar ve yalan söylentiler yayarak halkı azdırmaya çalıştıkları da açık bir gerçektir. Bu işleri yapan yukarıda söylenmiş elebaşılar ve yardımcıları ile bunların peşlerine takılanların dağılmaları için çıkarılan yüksek emirlerden sonra bunlar, hâlâ kötülüklerine inatla devam ettikleri takdirde işledikleri kötülüklerden memleketi temizlemek ve kulları fenalıklardan kurtarmak, dince yapılması gerekli olup, Allah'ın "öldürünüz" emri gereğince öldürülmeleri şeriata uygun ve farz mıdır? Beyan buyrula...
Cevap: Allah bilir ki olur.
Dürrizâde El-Seyid Abdullah"
El Seyid Abdullah efendi böyle yumurtlamış. Peki bu günkü yumurtalar nasıl birde onu dinleyelim Soner Yalçın'dan; "Odatv iddianamesi çıktı. Örgüt olduğumuz iddia ediliyor. Bakın, biz nasıl “örgütüz”? Yalçın Küçük'le son dört yılda sadece Ankara'da iki cenazede görüştüm. Telefon sayısı ile beşi geçmez.
Nedim Şener, hiç tanışmadım, sadece bir kez telefonda görüştüm.
Ahmet Şık, hiç tanımıyorum.
Hanefi Avcı, 10 yıl önce bir yemekte görüştük, hiç telefon görüşmesi yapmadım.
Kaşif Kozinoğlu, adını bile bilmiyordum; ne tanıştım ne de telefonla görüştüm.
Coşkun Musluk, tanışmıyorum, hiç görüşmedim, telefonda bile tanışmıyorum.
Sait Çakır, tanışmıyorum, hiç görüşmedim, telefonda bile.
Doğan Yurdakul, can dostum; ancak İstanbul dışında yaşıyor, haftada bir kez telefonda görüşürüz.
Müyesser Yıldız, hiç tanışmadık, sadece babası vefat ettiğinde bir kez başsağlığı için telefonla aradım.
Barış Pehlivan, hergün en az dört-beş kez telefonda görüşürüm, haftada bir iki kez yanyana geliriz.
Barış Terkoğlu, hergün telefonla birkez görüşürüm, haftada bir kez de yüz yüze görüşürüz.
İklim Bayraktar, hayatımda iki kez telefonla görüştüm. Bir kez de yüz yüze görüştüm.
Şimdi aradaki bağı görebiliyormusunuz? Vatansızlar, işbirlikçiler hep aynı yolla vuruyorlar.Çünkü ellerinde başka silah yok. Yalan ve iftira. Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
|