İzmir de Ulaşım

TÜRKİYE'NİN YALANCI YÜZÜ FUHUŞ

Toplumun dokunulmazları ile alay edercesine oynayan cemaat kaynaklı gizli çekimciler bu gerçeği bilmiyorlarmı?Türkiye bu yüzü ile böylemi hesaplaşıyor.Aşağıda ATO nun 2004 yılında ki bir araştırma yazısını okuyacaksınız.

12 Mayıs 2011 Perşembe 08:11
 Bu yazı aslında çok ama çok, gerçeklerden çok uzakta rakamları vererek oooof dedirtmek istiyor.Oysa gerçek şuki boğazamıza kadar fuhuşa batmış bir toplumuz.Öyleki artık sapıklık düzeyine varan bir olgudur yaşanılanlar.70 yaşındaki gözü dönmüş biri 14 yaşında bir çocuğa sahip oluyor.Her gün yüzlerce kez tekrarlanan bu yüz karası ilişkiler herkesin bildiği gözler önünde yaşanıyor.
Kim kimi kandırıyor.
Cemaat yuvalarında dışa vurumu ölüm getiren kirli ilişkilerin yaşandığını cami avlularında duymak mümkünken kim kimden neyi saklıyor.
İktidarın ellerini ovuşturarak kullandığı son kasetleri kullanma biçimi onları çeken kaynakların yakalanamaması neyin göstergesi?
Hiç kimse birbirini kandırmasın.
Fuhuş dünyanın en eski mesleği diye biliniyorken, siyasi rakiplerinin bu zayıf yanından vurmaya çalışan bir partiye bu halkta pirim tanıyorsa başka bir isimlendirme varmı?
Türkiyenin iki yüzlü yalan yanları.
Fuhuşa iliğine kadar bulaşmış bir toplum ama teşhir edilenleride cezalandıran bir toplum.
Bu olsa olsa çıldırma anıdır.
İşte ATO nun o masum rakamlı yazısı;
"'Hayatsız Kadınlar Dosyası' başlığı altında yapılan araştırmada, Türkiye'de faaliyet gösteren 56 genelevde kayıtlı yaklaşık 3 bin hayat kadını çalışıyor. Türkiye'de tescilli hayat kadını sayısı da 15 bini geçiyor. Genelevlerde, hukuki sorun yaratmasın diye vesikasız çok sayıda kadının çalıştığı, çalışacak genelev bulamadığı için bir çoğunun da gizli fuhuş yaptığı belirtiliyor.
Genelevde çalışmak için gerekli olan vesika, taksi plakasından farksız. Çünkü bu vesikaya sahip olmak, onca yoksulluk içinde garanti bir kazancı da beraberinde getiriyor. Üç büyük ilde, yaklaşık 30 bin kadın genelevde çalışmak amacıyla vesika bekliyor.
Türkiye genelinde vesikalı ya da gizli çalışan hayat kadınlarının sayısının 100 bine yaklaştığı kaydedilen raporda, Türkiye'nin kadın nüfusunun 35 milyon civarında olduğu hesaba katıldığında, her 350 kadınımızdan birinin fuhuş batağınının eşiğinde olduğu belirtiliyor.
Fuhuş yapma yaşının 15-40 yaş arası olduğu, bu yaştaki kadınların 17 milyona yaklaştığı göz önüne alındığında da korkunç bir yüzde ile karşı karşıya kalınıyor. Üstelik bu hesaba travestiler, transseksüeller, eşcinsel fuhuş dahil değil.
Raporda fuhuş sektöründe bir yılda dönen paranın asgari 3-4 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Bu paradan, patron, bar, pavyon, disko, gece klüpleri, otelci, taksici, eğlence yeri sahibi gibi onbinlerce insan pay alıyor. Yani fuhuştan yüzbinlerce insan maddi anlamda nasipleniyor.
Pasta bu kadar büyük olunca devreye fuhuş mafyası giriyor. Fuhuş mafyası, küçük kız çocuklarını kaçırmaktan tutun da zorla fuhuş yaptırmaya kadar her yola başvuruyor.
Kadınların yüzde 30'u kocası, yüzde 10'u baba, anne, ağabey gibi diğer yakınları, yüzde 3.4'ü de beraber oldukları erkekler tarafından satılıyor. Para karşılığı cinsel ilişkiye girenlerin yüzde 63.4'ü resmi, yüzde 12.2'si ise imam nikahlı olarak evli kadınlardan oluşuyor.
Fuhuşa yol açan nedenlerin başında yoksulluk birinci sırada geliyor. Kişi başına milli gelirin 100 dolara kadar düştüğü bölgelerde yaşayan insanlarımız, ardarda yaşanan ekonomik krizlerin de etkisiyle dünyanın bu en eski mesleği ile tanışma riskini yüksek derecede taşıyor."
Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...