İzmir de Ulaşım

YAPMA BAKAN DİN KARDEŞİYİZ !!!

İçişleri Bakanı Beşir Atalay son öğrenci olayları ile ilginç ve bir o kadar komik açıklamalarla tozu dumana kattı.Söylediklerinden inandırıcı bir pasaj çıkarmak olanaksızdı.Ama imdata mizah yetişti.

21 Aralık 2010 Salı 14:58
 Vatan Gazetesi yazarı Mustafa Mutlu bu durumu gazetedeki köşesinde şöyle değerlendiriyor;
"Önce üniversitelerde öğrencileri hareketlendirmek isteyenlerin “ulusalcılar” olduğunu iddia etti sonra da tarihe geçecek o sözleri söyledi:

“İstanbul’daki rektörler toplantısında da 6 ayrı grup öğrenci vardı. Bunların geldikleri noktalar belirli.

Bunların 4 tanesi polisin de korumasıyla geldi.

Açıklamalarını yaptılar, mesajlarını verdiler ve gittiler... Ama 2 grup var ki bunların birisi Ankara ve Eskişehir’den gelenler bir de İstanbul’un içerisinden bir grup var; bunlar dağılmak istemediler, oraya girmek istediler. Olayları önce bunlar başlattı, polise saldırdı... Polis, belirli bir noktadan sonra öğrencileri uzaklaştırmak için gaz sıkmıştır, vurmamıştır. O yerde yatan bir kız öğrenci görüntüsü var, 40 yönden biz onu inceledik, ‘Böyle bir görüntü niye meydana geldi’ diye.

Böyle bir görüntü olmamalı. Onunla ilgili bir darbe yok.

Çok ileri saldıran, polise vuran öğrencilerden bir kısmını gözaltına alma teşebbüsü sırasında ekran görüntüsü vermek için kendini yere atanlar da oluyor. Öğrencilerde olur bunlar. Bunun içerisinde belli bir grup var. Biz bunları tespit ettik, dosyamda var benim. Geçen yıl Tekel işçileri eylemine katılmış, İstanbul’da Mc Donald eylemine katılmış, Samsun’daki eyleme katılmış, Ankara’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yumurta atma eyleminde var. Bunlar öğrenci ama her yerde bu tür şeylerin içerisinde olan belli bir grup var. Bunların kim olduğu, nereden geldiği biliniyor.

Bunların sayıları çok az, çok büyük öğrenci kitlelerini filan temsil etmiyor. Ne olursa olsun yine de düşüncesini ifade etmek isteyene sonuna kadar müsamaha ediliyor. Belli bir noktadan sonra polis eğer güvenliği sağlamazsa, o zaman polisi suçlar vatandaş. Yani bu olayları büyük bir olgunlukla tarafsızca, sabırla bütün boyutlarıyla incelediğinizde polisin gerekeni, fazlasını yapmadığını görürsünüz.” 

***

Demek ki neymiş?

Öğrencilerin gözlerinin içine basınçlı tüplerle biber gazı sıkan...

Ellerindeki coplarla kız-erkek demeden gençlerin kafasını, gözünü patlatan...

Saldırırken, “Vurun komünistlere” diye bağıran...

Polisler suçsuzmuş!

Tek suç; eylemden eyleme koşan o “bir grup” öğrencilerdeymiş...

Hatta bu öğrenciler, dayak yeme konusunda o kadar uzmanlaşmışlar ki; basına iyi fotoğraf verme konusunda birbirleriyle yarışıyormuş...

Sırf polisi zor durumda bırakmak için, eylemden önce hamile kalıp, eylemlerde bebeklerini düşürüyorlarmış!
***



Bakan Bey‘in sözünü ettiği fotoğrafı bir kez daha yayınlıyorum, lütfen iyi bakın...

Yerde sürünen o kız, “basına fotoğraf vermek” konusunda ne kadar uzman; kendi gözlerinizle görün!

Fotoğrafta her ne kadar polis, kızın tam da bacak arasına tekmeyi basıyor gibi görünse de; gerçek bu değil!

Kız gitmiş, bacak arasını polisimizin ayağının üzerine koymuş!

Nereden mi biliyorum?

Bakan Bey‘imiz tam 40 yönden inceletmiş bu fotoğrafı da oradan...
***


Siz sakın kendinizi üzmeyin ve bizi ikna etmek için boşuna kendinizi helak etmeyin Beşir Bey:

Bu ülkede polis hiçbir zaman işkence yapmamıştır örneğin...

Ama bu göstericilerin abileri, ablaları da tıpkı bunlar gibi; sırf polisimizi zan altında bırakmak için, ne zaman gözaltına alınsalar, kendilerine işkence ederlerdi...

Sonra bununla kalmayıp, emniyet binalarının yüksek katlarından atlayıp ölürlerdi...

Tek amaçları vardı, polisi zan altında bırakmak!
Bugünküler de öyle yapıyor:

Gidiyorlar, bacak aralarını polisin ayağının üzerine koyup resim çektiriyorlar...

Bunda polisin ne suçu var ama; değil mi?
***


Bakan Bey, kusura bakmayın ama... Sandığınız kadar saf değiliz!

Olup bitenleri “vicdan gözüyle” görecek kadar da sağduyuluyuz!

Çünkü gerçekler gözle değil, vicdanla görülür...

Vicdan körleşmişse eğer, bin gözünüz olsa fayda etmez!

Sorumlusu olduğunuz polisi aklamak için gönül gözünüzün körleşmesini anlıyorum da...

Bari bize “aptal” muamelesi yapmayın...

Ayıp oluyor!”
Diyerek noktalıyor yazısını.
Şimdi bütün bunlardan sonra o öğrencilere sorulmazmı
"A kuzucuklarım sizin düşünmeniz içinmi biz o sıraları okulları koca koca prof. ları hizmetinize sunuyoruz.
Asla bunun için değil.Sırf diploma vermek için iş olsun diye size üniversite okutuyoruz.Sakın düşünmeyin.Polis amcalarınızın morallerini bozuyorsunuz ne yapsın onlarda 10 u birleşip 1 inize usluca müdahale etmek zorunda kalıyorlar.
Şimdi bu durumda Polisimizi dünyaya rezilmi edelim.
Cevap verin bakalım?

Haber Kaynağı: Vatan Gazetesi
Yükleniyor...