İzmir de Ulaşım

CHP'Lİ ÇAM; DİYANET'İN BÜTÇESİ HARAM!

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Musa Çam, Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinin yalnızca bir zümreye hizmet ettiğini belirterek, “Diyanet bu ülkenin Sünni’sinden, Alevi’sinden, Hıristiyan’ından, Yahudi’sinden ve inanmayanlarından vergi toplayıp onların hiçbirini temsil etmiyor. Bu haram değil de nedir?” dedi.

05 Kasım 2016 Cumartesi 12:31
CHP'Lİ ÇAM; DİYANET'İN BÜTÇESİ HARAM!        

CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Plan Bütçe Komisyonu Üyesi Musa Çam, Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinin yalnızca bir zümreye hizmet ettiğini belirterek, “Diyanet bu ülkenin Sünni’sinden, Alevi’sinden, Hıristiyan’ından, Yahudi’sinden ve inanmayanlarından vergi toplayıp onların hiçbirini temsil etmiyor. Bu haram değil de nedir?” dedi.  

2017 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısının RTÜK, Millî Güvenlik Kurulu, Başbakanlık Müsteşarlığı, MİT ve Diyanet İşlerinin bütçelerinin görüşüldüğü komisyonda Diyanet İşlerini’nin Cami Gençlik kolu Projesi adı altında siyasi parti gibi gençlik örgütü kurmaya soyunduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının bugün kendinden ve AKP'den başka hiçbir inancı temsil etmediğini savunan Çam, “Böyle bir kuruma bütçe oluşturmak, bir inancı bile değil yalnızca bir kastı, bir zümreyi doyurmaktan başka hiçbir anlama gelmemektedir” dedi. Eleştirisini sert sözlerle sürdüren Çam, “Bu ülkenin Sünni’sinden, Alevi’sinden, Hıristiyan’ından, Yahudi’sinden ve inanmayanlarından vergi toplayıp onların hiçbirini temsil etmemek, bu da yetmiyormuş gibi onları yok sayan, istemeyen, ikinci sınıf vatandaş olarak gören politikalar uygulayanların dizlerinin dibinden kalkmamak haram değil de nedir?” diye sordu. 


İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜNE VE LAİKLİĞE AYKIRI
Cami Gençlik Kolu Projesinin laikliğe tamamen aykırı olduğunu ifade eden Çam, “Yetkiye doymayan Diyanet’in camilerde kurmayı düşündüğü Cami Gençlik Kolu Projesi, aslında kamusal alana ve toplum yapısına yönelik süregelen dinselleştirme ve mezhepleştirme siyasetinin bir parçasıdır. Cami Gençlik Kolu Projesi’nin iddia edildiği gibi inanç özgürlüğüyle zerre kadar yakından ve uzaktan hiçbir ilişkisi yoktur. Aksine hem inanç özgürlüğüne hem de laiklik ilkesine aykırıdır” diye konuştu.  

GENÇLERİ İKTİDARIN SADIK KÖLESİNE DÖNÜŞTÜRME PROJESİ!
Camilerin gençlik çalışmasının devlet dayatması olmadan, laiklik çerçevesinde mümkün olduğunu dile getiren Çam, Avrupa örneğini vererek şunları söyledi: “Sorun camilerin gençlik çalışması yapması değil. Avrupa ülkelerinde de dinî gruplar gençlere yönelik teolojik, sosyal, kültürel ve akademik çalışmalar yapıyor. Fakat tüm inanç grupları, bu çalışmalarını kendi imkânları, kendi özgür kararları ile devlet baskısı, dayatması olmadan laiklik ilkesine göre yapıyor. Hükümetler, iktidar güdümlü gençlik örgütü kurmuyor. Ama AKP iktidarı, Diyanet eliyle camilere emrivaki “Cami Gençlik Kolu" kuruyor. Bu, bir inanç özgürlüğü değil, dini politikleştirerek, gençleri iktidarın sadık kölesine dönüştürmektir, gençlerin özgür iradesiyle demokratik ve siyasal örgütlenme haklarının gaspıdır, namazda kıblesine, siyasette AKP ideolojisine saf tutturmaktan başka bir şey değildir.”

GENÇLER HAK, DİYANET BİAT İSTİYOR!
Gençlerin yaşamsal sorunları varken, gençler hak isterken, Diyanet’in biat istediğine de değinen Çam, “Türkiye'de gençlerin çözüm bekleyen başka sorunları var. Kimsesiz çocukların yuva, öğrencilerin yurt, gençlerin meslek, iş, eğitim, özgürlük ve örgütlenme gibi sorunları var. Gençlerin, hak ve adalet temelli taleplerinin karşına TOMA dizenler, çözümü devlet camisinde diz çöktürmekte arıyorlar. Oysa gençler çoğulcu, katılımcı, demokratik, sosyal, laik, vicdanlı, eşitlikçi, barışsever ve özgür iradeye sahip olacakları bir ülke düşlüyor” dedi.  

FARKLI İNANÇLARDAN VERGİNİ AL AMA HİZMET ETME!
Öte yandan seçim bölgesi İzmir’de inanç özgürlüğü adına utanç verici gelişmelere tanıklık ettiğini ve bunların yine Diyanet eliyle yapıldığını söyleyen Çam, yaşadıklarını anlattı ve acil çözüm istedi: “7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde İzmir gibi bir yerde kimi camilerdeki cami imamının, siyasi propaganda yaparak ‘alnı secdeye gelmeyen partiye ve lidere oy verilmez’ diye propaganda yapıldığına ben tanığım. Nedir bunun kriteri? Alnı secdeye gelmeyen kimdir? Yetmedi, İzmir’de Kemeraltı’nın en eski esnaflarından bir Musevi vatandaş öldü, imam selasını okumadı. Adam vergisini veriyor, imam ‘falan kilisede cenazesi kaldırılacaktır’ diyemiyor. O insanın elinden büyümüş olan Kemeraltı esnafı haberi olmadığı için cenazeye katılamadı. Çok yakın bir zamanda Tuncelili Cafer Kahraman, Kemeraltı’nın en eski dönercisi öldü. Yakınları imama ‘Narlıdere Cemevi’nde cenazesi kaldırılacaktır’ dedirtemediler. Diyanetin sayın sorumluları, bu ülkede bu kadar insandan farklı mezheplerden, farklı inançlardan vergi alıyorsunuz, maaş alıyorsunuz ama o insanların hangi kilisede, hangi cemevinde cenazesinin kaldırılacağını söylemiyorsunuz. Bunun adı haramdır, bu kafayı değiştirmemiz lazım.”
 
Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...