19 Ağustos 2025 Salı
DİKTATÖRLERİN KADERİ DEĞİŞMEYECEKÜlkelerini yıllarca baskı ve zulümle yöneten diktatörlerin kaderleri değişmiyor.Hizmet ettikleri efendileri tarafından bir kaç haftada al aşağı ediliyor.![]() Son olayların insanlığa öğrettiği bir gerçek şuki emperyalizme sırtını dayayıp halkını ve ülkesini peşkeş çekerek inim inim inleten diktatörler bir bir nöbet değişimine hazırlanıyor ve yerlerine yeni yüzleri bırakarak tarihin çöplüğüne gidiyorlar. Ortadoğu da kaynayan kazandan alınan resimler ibret dolu. Dine dayalı bir hayatın insana sunacağı cennet işte görüldüğü gibi kan ve kargaşa. Diktatörlerden diktatör beğen seçeneğine sığındırılan insanların ufuklarında insanca bir yaşam özlemi oturamıyor.Çünkü birey olma yurttaş olma gibi bir hedeferi olmayan toplumlar kulluk temeline dayalı bir yaşam biçiminden başka seçenek bulamıyor. Hangi ulemenın hangi tarikatın kulu olma seçeneklerini önüne koyuyorlar. Din adına yönetilmeye hazır toplumlardan demokrasi ne yazıkki çıkmıyor. Bunun hangi din olması çok belirleyici değil.Hangi din olursa olsun insanı kulluk temelinde biat toplumu oluşturmak üzere kurgulanmışsa sonuç kesinlikle diktatörlüğe çıkıyor. Ortadoğu fotoğrafına bakıldığında görülen manzara bu düşüncenin çok açık kanıtı değilmi? Tümünün islam dinini temel alıp her biri kendi özgül koşullarına göre islami şeriatla yönetilen bu ülkeler şu anda kaynıyor. En azı 30 yıllık iktidarları süresince büyük abi ABD nin kuklası değilmiydiler? Şimdi ne oldu birden kaynayan kazana dönüştüler? Ve büyük abi diktatör kuklalarını tek tek yalnız başına bırakıyor. Yerine gelecek olanlar eskilerin devamı olmaktan kendilerini kurtaramazlar.Çünkü büyük abinin onayını alamayan hiç bir güç iktidarı alamayacağı ortada. Artık halkının karşısına çıkamayacak kadar zalimleşen eski yüzlerin yerine, daha çoğul bir gurup yaratarak gerçeği kamufle etme girişimidir bu. Bunun adı Büyük Ortadoğu Projesinin hayata geçirilişinin son halkasıdır. Bu karğaşanın ülkemize yansıması nasıl olur sorusu, şu anda kafaları meşgul eden bir soru. Bunun cevabı çok net değil. Ama net olan bir şey varki Türkiye'yide bu kargaşaya çekecek güçler doludizgin yol alıyorlar. Kürt meselesini derinleştirip çözümsüzlüğe çözüm adı veren İşbirlikçi Kürt Toprak ağalığı ve onu yaramaz çocuk gibi gören zihniyetin devlet kadrolarını fazlasıyla sarmış olması handikap. Hepten kötümserlik yaymakta haksızlık olur. Hükümetin geniş tabanlı bir vergi affını gündeme getirmiş olması olumlu bir rüzgar estiriyor. Başbakanın simit ısmarlıyor olması bir az tebessüm yaptırsada verdiği bahşişle birilerinin iştahını kabartıyor. Tunceli Valisi gibi durumdan vazifeci bürokratlar gibi. Bunun yanı sıra muhalefettende heyacanlı sesler yükseliyor. CHP nin aile sigortası projesi toplumda bir kıpırdanma yaptığı kuşku götürmez.Ancak bu yeterlimi? MHP üç dönemlik bir iktidar hedefliyor. İnterneti nihayet doğru kullanmaya başlayan CHP umut olma yolunda mesafe alıyor. Bunlar güzel haberler. Umut yaratamayan muhalefeti olan iktidarlar kendilerini garanti görmemeliler. Dipsiz bir kuyudan geçen sırat köprüsüdür gittiği yol. En ufak bir dokunuşla dengeler değişir.Örnek Mısır, Tunus ve Libya sırada. Her an kendisini kuyunun dibinde bulması süpriz olmayabilir. Onun için muhalefeti halkta umut olan iktidarlar, demokrasinin sağlam ayağıdır. Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...
İLGİLİ HABERLER
|