İzmir de Ulaşım

‘Kölelik dediler kendi elleriyle sayıyı milyonlara ulaştırdılar’

AKP iktidarı döneminde taşeron işçi sayısının neredeyse 5’e katladığını söyleyen CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Çalışma Bakanının cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde taşeron sorununu iktidarın verdiği tüm vaatlerle birlikte Meclise taşıdı.

23 Kasım 2016 Çarşamba 16:42
CHP’li Çam, taşeron işçilerin haklarını Meclis’te aradı


‘Kölelik dediler kendi elleriyle sayıyı milyonlara ulaştırdılar’


AKP iktidarı döneminde taşeron işçi sayısının neredeyse 5’e katladığını söyleyen CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Çalışma Bakanının cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesinde taşeron sorununu iktidarın verdiği tüm vaatlerle birlikte Meclise taşıdı. 

AKP’nin ilk iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye’de taşeron işçi sayısının 387 bin iken bugün bu rakamın resmi verilere göre 2 milyonu aştığı bilgisini veren CHP’li Çam, en önemli kamusal hizmet alanlarının başında gelen sağlık alanında bu artışın daha da çarpıcı boyutlarda olduğunu, hastanelerde 2002 yılında 11 bin 685 olan taşeron işçi sayısının bugün 150 binlere ulaştığını söyledi. Çam, Çalışma Bakanına, “AKP’li Çalışma Bakanlarınca da “kölelik” olarak ifade edilen bu çalıştırma biçiminin bu kadar yaygınlaşmasının bizzat iktidarınız dönemlerinde olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu yöneltti.  


İŞÇİLERE KADRO VAADİ DAHA KAÇ SEÇİM KULLANILACAK?
Önergesinde 1 Kasım 2015 seçimleri öncesinde AKP’nin ‘tek başına iktidar’ olması durumunda taşeron işçilere kadro verileceği vaadini hatırlatan CHP’li Çam, “Gerek seçim bildirgesinde gerekse de tüm Türkiye’de binlerce bilboarda yer almış olmasına ve AKP, 1 Kasım seçimlerinden tek başına iktidar olarak çıkmasına rağmen bu konuda adım atılmamıştır. Aynı vaat ve taşeron işçilerin kadro umudu gelecekteki seçimlerde de kullanılacak mıdır?” diye konuştu. 

SERMAYENİN TALEBİ JET HIZIYLA YASALAŞIYOR!
İşverenlerin taleplerinin hızla yerine getirildiğini ancak işçilere verilen sözlerin tutulmadığını ifade eden Çam, “10 Aralık 2015 tarihinde 64. Hükümet Eylem Planı’nda ‘3 ay içinde gerçekleştirilecek reformlar’ arasında yer alan kamudaki taşeron işçilerin kadro hakkı ile ilgili düzenleme unutulurken, sermayenin talebi olan ve aynı planda yer alan ‘özel istihdam büroları’na ilişkin yasa TBMM’den geçirilmiş, hatta ilgili yönetmelik bile yayınlanabilmiştir. Oyalamaca bitmedi! TBMM’de AKP’nin 22 Mart 2016 tarihli grup toplantısında dönemin Başbakanı tarafından taşeron işçilere kadro konusunda çalışmaların tamamlandığı, kamuda asıl iş ve yardımcı işlerde çalışan tüm taşeron işçilerin kamuya alınacağı duyuruldu. Ancak yine taşeron işçilere büyük bir müjde olarak sunulan bu konuda bugüne kadar hiçbir adım atılmamıştır” açıklamasında bulundu. 

KAMU HİZMETİ SİZİN İÇİN BİR ‘YÜK’ MÜDÜR?
Hükümetiniz tarafından açıklanan 2017-2019 Orta Vadeli Programında taşeron işçilerin istihdamı konusu, daha önceki planlarda olmasına rağmen, yer almadı diyen Çam, şunları söyledi: “Bu konuda bunca vaade rağmen bir adım atılmasını beklerken önümüzdeki üç yıllık programdan neden çıkarılmıştır? Tüm bunların üzerine birkaç gün önce 14 Kasım 2016 tarihinde, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un hükümet adına yaptığı açıklamada, taşeron işçilere kadro vaadinin yerine getirilmesi için çalışmaların tamamlanmadığını vurgulaması ve ‘devletin çekemeyeceği bir yükü kamunun üzerine koymayalım’ ifadeleri ne anlama gelmektedir? 13 yıllık iktidar partisi hiçbir çalışma yapmadan mı vaatte bulunmuştur? Bu devlet yönetme ciddiliği ile bağdaşmakta mıdır? Yıllardır kamu hizmeti üreten işçilerin verilmesi gereken hakları nasıl ‘yük’ olarak tanımlanmaktadır, size göre kamu hizmeti de bir yük müdür?”

ÖZÜR DİLEMEYİ DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Sendikaların açtıkları davalara da değinen Çam, “Taşeron işçilerin kadro hakkına ilişkin sendikalar tarafından açılan davalar sonucunda kesinleşmiş binlerce yargı kararı bulunmaktadır. Hükümetinizin bu mahkeme kararlarına uyma sorumluluğu hakkındaki politikası nedir? Mahkeme kararlarını hayata geçirmek, demokrasilerde seçim vaadi olabilir mi? Ve son olarak; her seçim döneminde hatırlayıp vaatler vererek umutlandırdığınız, sonra da gereğini yapmadığınız, işçilerin en mağdur kesimi olan taşeron işçilerinden özür dilemeyi düşünüyor musunuz?” sorularını yöneltti.  

Musa Çam'ın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını istediği soru önergesi;

1- Adalet ve Kalkınma Partisi olarak ilk iktidara geldiğiniz 2002 yılında Türkiye’de taşeron işçi sayısı 387 bin iken bugün bu rakam resmi verilere göre 2 milyonu aşmış durumdadır. Kamuda ise, en önemli kamusal hizmet alanlarının başında gelen sağlık alanında bu artış daha da çarpıcı boyutlardadır.  Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde 2002 yılında 11 bin 685 olan taşeron işçi sayısı bugün 150 binlere ulaşmıştır. Bu çarpıcı gelişmeler, AKP’li Çalışma Bakanlarınca da “kölelik” olarak ifade edilen bu çalıştırma biçiminin bu kadar yaygınlaşmasının bizzat iktidarınız dönemlerinde olması tarafınızdan nasıl değerlendirilmektedir? 

2- Yakın dönemde yapılan tüm seçimlerde, özellikle de 1 Kasım 2015 seçimleri öncesinde partinizin “tek başına iktidar” olması durumunda taşeron işçilere kadro verileceği vaadinin gerek seçim bildirgenizde, gerekse de tüm Türkiye’de binlerce billboardda yer almış olmasına ve partinizin 1 Kasım seçimlerinden tek başına iktidar olarak çıkmasına rağmen bu konuda neden adım atılmamıştır? Aynı vaat ve taşeron işçilerin kadro umudu gelecekteki seçimlerde de kullanılacak mıdır?

3- 10 Aralık 2015 tarihinde dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından kamuoyuna açıklanan 64. Hükümet Eylem Planı’nda “3 ay içerisinde gerçekleştirilecek reformlar” arasında yer alan kamudaki taşeron işçilerin kadro hakkı ile ilgili düzenleme unutulurken, sermayenin talebi olan ve aynı planda yer alan “özel istihdam büroları”na ilişkin yasa TBMM’den geçirilmiş, hatta ilgili yönetmelik bile yayınlanabilmiştir. İşverenlerin  taleplerini hızla yerine getirirken, işçilere verdiğiniz sözlerdeki yavaşlığı nasıl açıklıyorsunuz?

4- Daha sonra, TBMM’nde partinizin 22 Mart 2016 tarihli grup toplantısında hükümetinizin en yetkili kişisi, dönemin Başbakanı tarafından taşeron işçilere kadro konusunda çalışmaların tamamlandığını, kamuda asıl iş ve yardımcı işlerde çalışan tüm taşeron işçilerin kamuya alınacağı duyuruldu. Taşeron işçilere büyük bir müjde olarak sunulan bu konuda bugüne kadar neden hiçbir adım atılmamıştır?

5- Bu konuda adım atılması bir yana, hükümetiniz tarafından bir aylık gecikmeyle 6 Ekim 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlan 2017-2019 Orta Vadeli Programı’nda taşeron işçilerin istihdamı konusu, daha önceki planlarda olmasına rağmen, neden yer almamaktadır? Bu konu önümüzdeki üç yıllık programdan bile neden çıkarılmıştır?

6- Tüm bunların üzerine birkaç gün önce 14 Kasım 2016 tarihinde, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un hükümetiniz adına yaptığı açıklamada, taşeron işçilere kadro vaadinin yerine getirilmesi için çalışmaların tamamlanmadığı, son noktaya gelinmediğini vurgulaması ve devamındaki “devletin çekemeyeceği bir yükü kamunun üzerine koymayalım” ifadeleri ne anlama gelmektedir? 13 yıllık iktidar partisi hiçbir çalışma yapmadan mı vaatte bulunmuştur? Bu devlet yönetme ciddiliği ile bağdaşmakta mıdır? Yıllardır kamu hizmeti üreten işçilerin verilmesi gereken hakları nasıl “yük” olarak tanımlanmaktadır, size göre kamu hizmeti de bir yük müdür? 

7- Sadece son birkaç yıllık öyküsünü burada gündeme getirdiğimiz taşeron işçilerin kadro hakkına ilişkin sendikalar tarafından açılan davalar sonucunda kesinleşmiş binlerce yargı kararı bulunmaktadır. Hükümetinizin bu mahkeme kararlarına uyma sorumluluğu hakkındaki politikası nedir? Mahkeme kararlarını hayata geçirmek, demokrasilerde seçim vaadi olabilir mi?
 
8- Son olarak; her seçim döneminde hatırlayıp vaatler vererek umutlandırdığınız, sonra da gereğini yapmadığınız, işçilerin en mağdur kesimi olan taşeron işçilerinden özür dilemeyi düşünüyor musunuz?     
 


Haber Kaynağı: ESH

Bu haber 1314 kez okundu
Yükleniyor...