İzmir de Ulaşım

Sertel: İtaat sistemine dönüştürülen “Liyakat” sistemi yeniden işlerlik kazanacak mı?

CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Başbakan Binali Yıldırım’a kamuya personel alım sınavlarında değişiklik yapılıp yapılmayacağını sordu

02 Ağustos 2016 Salı 16:02
Sertel: İtaat sistemine dönüştürülen “Liyakat” sistemi yeniden işlerlik kazanacak mı?


CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, Başbakan Binali Yıldırım’a kamuya personel alım sınavlarında değişiklik yapılıp yapılmayacağını sordu


Sertel: Hakları gasp edilen gençler için ne gibi adımlar atılacak?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, 15 Temmuz Darbe girişiminin ardından Cemaat tarafından yapılan usulsüzlüklerin iyice ayyuka çıktığı kamuya personel alım sınav ve yöntemlerinde değişiklik yapılıp yapılmayacağını Başbakan Binali Yıldırım’a sordu. KPSS ve diğer memur alım sınavlarında “şeffaflık”, “adalet” ve “eşitlik” ilkelerinin tarumar edildiğini vurgulayan Sertel, son 15 yılda yüzbinlerce gencin hakkının cemaate kurban edildiği memur alım sınavlarında gerekli değişikliğin yapılması yönünde çağrıda bulundu.  
Soruları çalmaksızın alnının akıyla sınava hazırlanıp iyi puan alanların da mülakatlarda elendiğini hatırlatan Sertel, mülakatların şeffaflık ilkesi doğrultusunda kamerayla kaydedilerek canlı olarak yayınlanmasını önerdi. 
Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Atila Sertel, şuana kadar görevden alınan kamu personeli sayısının 66 bini aştığını anımsatarak, “Son 10 yılda kamuya alınan yaklaşık 730 bin kişinin bu örgüt aracılığı ile yerleştirildiği iddiaları ortaya atıldı ve kamuya yerleşenler için büyük bir şüphe uyandırıldı. Devletin işleyişine yönelik birçok sistemin olumsuz yansımaları düşünülmeden değiştirildiği bu ortamda Fetullah cemaatinin elinde oyuncak olan memur alım sınavlarında da değişiklik yapılması düşünülmekte midir” dedi.


LİYAKAT MI İTAAT Mİ?
AKP iktidarı döneminde “liyakat” sisteminin “İtaat” sistemine dönüştürüldüğünü ve bunun olumsuz yansımalarının gün gibi ortada olduğunu belirten Atila Sertel, verdiği soru önergesinde özetle şu hususlara dikkat çekti:
“İktidarınız döneminde yapılmaya başlanan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), ‘Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak olan personel istihdamının, şeffaf ve adaletli bir biçimde gerçekleşmesi ve sınav rekabeti içinde personel kalitesini en üst düzeye çıkartmak’ olan amacından ilk yıldan itibaren sapmaya başlamış cemaatin devlet kurumlarında yuvalanması için kolay bir basamak olmuştur. Her yıl milyonlarca kişinin büyük umutlarla girdiği KPSS sınavı aracılığıyla FETÖ mensuplarına devletin kurum ve kuruluşlarını peşkeş çekilirken, çalışmasına ve yüksek puanlar almasına rağmen yüzbinlerce kişi hiçbir kuruma yerleşememiştir. Devletin ayakta durmasında ve devamlılığın sağlanmasında en önemli kriter olan ‘Liyakat’ son 15 yılda rafa kaldırılmış, ‘İtaat’ sistemine dönüştürülmüş, cemaatçiler başta olmak üzere iktidarınıza yakın isimler devlet kadrolarına yerleştirilmiştir. Önemli kurum ve kuruluşlara yıllarını vermiş kişiler, askerler, hakimler, öğretmenler iktidarı desteklemediği ve cemaatçi olmadığı için ya sürgün edilmiş, ya emekliliğe ayrılmış ya da ciddi derecede yıpratılarak istifaya zorlanmıştır. Bundan sonraki süreçte kimsenin hakkının gasp edilmemesi, sınavların, eşitlik, şeffaflık ve adalet ilkesine uygun olarak yapılması için memur alım sınavları ve yöntemlerinde köklü değişiklikler yapılması şarttır. Aksi halde milyonlarca gencimiz hakkının gasp edilip edilmediğini sorgulamaya devam edecektir!”

Sertel'in Başbakan Binali Yıldırım'ın Yazılı olarak cevaplamsı üzerine sorduğu sorular; 

Bilindiği üzere; 15 Temmuz hain darbe kalkışması sonrası birçok kamu kurum ve kuruluşunda 66 binden fazla kamu personeli görevden alındı. Ancak şu ana kadar açığa alınan kamu kurum ve kuruluşlarındaki personel sayısının buz dağının görünen yüzünü oluşturduğu vurgulanıyor.

Bugün gelinen noktada devletin bütün kurum ve kuruluşlarını örümcek ağı gibi saran bu örgütün kısa vadede temizlenmesinin de zor olduğu dile getiriliyor.

Öyleki; Fetö terör örgütü diye tabir edilen oluşumun sadece son 10 yılda kamuya alınan 730 bin kişiye sınavlar yoluyla müdahale ettiği iddia ediliyor. Son 10 yılda kamuya alınan yaklaşık 730 bin kişinin bu örgüt aracılığı ile yerleştirildiği iddiaları ortaya atıldı ve kamuya yerleşenler için büyük bir şüphe uyandırıldı. 

MİT'ten Merkez Bankası'na, kamu bankalarından üniversitelere kadar her alanda yapılan hemen her sınava Fetö terör örgütünün el attığı, isim listeleri sunulduğu, kontenjanlar ayrıldığı, özel görevler için usulsüz atamalar yapıldığı belirtiliyor. Yapılan bu usulsüzlükler ve mülakatla yapılan alımlarla bu sayının çok daha arttığı ifade ediliyor. 

Yine FETÖ Terör Örgütü ile ilgili iddianamede TSK’da iktidarınız döneminde girenlerin yüzde 60-80 oranında olduğu yönündeki tespit de çok çarpıcıdır. Askeri liselere giriş sınavlarında da 1994’ten bu yana sınav sorularının çalındığını ve en geniş örgütlenmenin 1994’te oluştuğunu belirten savcılık, “Harp okullarında cemaat kadrolarının yerleşip kadrolaşabilmesi için askeri liseden gelenlere sistematik işkence ve baskı uygulanmıştır” ifadelerine yer veriyor.

KPSS sınavı başta olmak üzere, bakanlıkların ve diğer devlet kurumların kendi açtıkları yazılı ve sözlü sınavlarda sorularda sızma olduğu, cemaate özel kontenjan ayrıldığı, mülakatlar öncesindeki özel görevlendirmeler yapıldığı belirtiliyor.
Bu ve buna benzer iddialar ışığında Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere gerek şahsınızın gerekse bakanlarınızın yaptığı açıklamalar, örgütün özellikle devlet kurumlarındaki kadrolaşma stratejileri ustaca hazırlanmış ve bir takım işbirlikleriyle “Darbe” girişimine kadar uzanmış planlar silsilesi niteliğindedir.

İktidarınız döneminde yapılmaya başlanan Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS), “Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılacak olan personel istihdamının, şeffaf ve adaletli bir biçimde gerçekleşmesi ve sınav rekabeti içinde personel kalitesini en üst düzeye çıkartmak” olan amacından ilk yıldan itibaren sapmaya başlamış cemaatin devlet kurumlarında yuvalanması için kolay bir basamak olmuştur. Her yıl milyonlarca kişinin büyük umutlarla girdiği KPSS sınavı aracılığıyla FETÖ mensuplarına devletin kurum ve kuruluşlarını peşkeş çekilirken, çalışmasına ve yüksek puanlar almasına rağmen yüzbinlerce kişi hiçbir kuruma yerleşememiştir. 

Devletin ayakta durmasında ve devamlılığın sağlanmasında en önemli kriter olan “Liyakat” son 15 yılda rafa kaldırılmış, “İtaat” sistemine dönüştürülmüş, cemaatçiler başta olmak üzere iktidarınıza yakın isimler devlet kadrolarına yerleştirilmiştir. Önemli kurum ve kuruluşlara yıllarını vermiş kişiler, askerler, hakimler, öğretmenler iktidarı desteklemediği ve cemaatçi olmadığı için ya sürgün edilmiş, ya emekliliğe ayrılmış ya da ciddi derecede yıpratılarak istifaya zorlanmıştır. 

Bu hain darbe girişiminin ardından milletçe ve devletçe yeniden birlik beraberlik içinde olunmalı, birçok kurum ve kuruluşu içten içe zehirleyen bu hain yapı “cadı avı”na dönüşmeden, kurunun yanında yaşı da yakmadan temizlenmeli, kamu kurumlarındaki yükselmelerde liyakat esas alınmalı, sınavlar amacı doğrultusunda şeffaf ve eşitlik ilkesine uygun olarak yapılmalıdır. 

Bugün gelinen noktada özellikle son 15 yılda çok kez sınava girmesine rağmen devlet dairelerine ve kurumlarına “yerleşememiş” olanların hemen hepsi haklarının gasp edildiğini düşünmektedir. Vatandaşlarımızın kafasında yüzlerce soru işareti oluşmaktadır. Vatandaşlarımızın kafasındaki bu soru işaretlerinin giderilmesi ve kamuoyunun doğru bilgilenmesi adına aşağıdaki sorularımın yazılı olarak cevaplanması konusunda gereğini arz ederim.

1- Özellikle 17-25 Aralık sürecinden sonra 15 Temmuz darbe girişimine kadar paralel yapı mensubu olduğu iddiasıyla veya tespitiyle TSK başta olmak üzere kamu kurumlarından çıkarılan ve açığa alınan kişi sayısı kaçtır? Çıkarılan veya açığa alınan bu kişiler kamu kurumlarına nasıl ve ne şekilde (KPSS sınavı, yazılı sınav, mülakat vs.) yerleşmişlerdir?

2- 15 Temmuz Darbe girişiminin ardından FETÖ Örgütü’ne yönelik başlatılan tasfiye süreciyle birlikte bugüne kadar hangi kurum ve kuruluşlardan kaç kişinin işine son verilmiştir? Bu kişilerin kurumlara nasıl yerleştirildiğine dair geriye dönük bir araştırma başlatılmış mıdır? 

3- Kamuya memur alım sınavları başta olmak üzere kamu düzenini ve işleyişini sağlayan sistemlerinin çöktüğünün anlaşıldığı bu ortamda KPSS sınavında, açıktan atama, naklen atama, yazılı sınav, mülakat gibi kamuya personel sağlama yöntemlerinde değişiklik yapılması öngörülmekte midir? Herhangi bir değişiklik planlanıyorsa bundan sonraki sistem nasıl olacaktır?

4- Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre şuana kadar görevden alınan personel sayısı 66 bin. Bir başka iddiaya göre ise sadece son 10 yılda cemaat kanalıyla kamu kurumlarına yerleştirilen kişi sayısı 730 bin. TSK, MİT, Kamu Bankaları, Üniversiteler vs. dikkate alındığında bu sayının ikiye katlandığı iddialar arasında. 66 bin kişinin görevden alındığı dikkate alınırsa bu sayının cemaat yapılanmasının yüzde 10’unu bile bulmadığını söyleyebiliriz. Bu doğrultuda görevden almalar devam edecek midir? Görevden alınan personelin cemaatle ilişkisi ne zaman ve neye göre tespit edilmiştir? 

5- Bahse konu tüm bu rakamlar ışığında FETÖ örgütü mensuplarının ve cemaate yakın kişilerin devletin her kademesinde yoğun bir şekilde görev aldığını söyleyebilir misiniz? Bu kişilerin kamu kurumlarına yerleştirilmesinde özel cemaat kontenjanından yararlandıkları, sınav sorularını çaldıkları, mülakatlarda özel belirlenen kişilerce sorunsuz bir şekilde işe alındıkları doğru mudur? Doğru ise buna neden göz yumulmuştur? Sadece farklı düşünceye sahip olduğu için hiçbir kuruma yerleşemeyen gençlerin gasp edilen haklarının iadesi düşünülmekte midir?

6- Özellikle, asker, hâkim, savcı, kaymakam, müfettiş, denetçi, uzman gibi kariyer mesleklere yapılan alımlar ve özel yarışma sınavı gerektiren mesleklere yönelik bir inceleme başlatılmış mıdır? Bu alanlarda yapılan yazılı ve sözlü sınavlar, güvenlik soruşturmaları, yeterlilik sınavları incelenecek midir? Fırsat eşitliğine aykırı hareket eden, mülakatlarda cemaatin adamlarını kurumlara yerleştiren kişiler tespit edilmiş midir? Tespit edildiyse bu kişi ve kurumlar hakkında nasıl bir işlem yapılmıştır?

7- Vatandaşların ÖSYM tarafından veya kurumların kendi düzenledikleri yazılı veya sözlü hiçbir sınava inancının kalmadığı ve mevcut sistemin çöktüğü bu ortamda sınavlarda şeffaflık, eşitlik ilkesinin yeniden getirilmesi, yükselmelerde “liyakat” ilkesinin yeniden işlerlik kazanması için hükümetiniz tarafından ne gibi girişimlerde bulunulacaktır. Soru hırsızlığı, adam kayırma gibi haksız ve hukuksuz işleyişin bundan sonraki süreçte devam etmemesi adına ne gibi tedbirler alınacaktır?

8- Sadece 2010 yılındaki KPSS’de soruları çaldıkları gerekçesiyle haklarında işlem başlatılan 385 kişiden 206’sı tutuklandı. Bugün gelinen noktada örgütün çalışması ve işleyişi dikkate alındığında KPSS’nin başladığı 2002 yılından bu yana sınavda usulsüzlük yapan kişi sayısının çok daha fazla olması kuvvetle muhtemel. Bu anlamda 2002 yılından itibaren KPSS başta olmak üzere tüm sınavlar hakkında detaylı bir inceleme başlatılacak mıdır? 

9- 2002 yılından itibaren Cemaatin tüm devlet kurumlarına çok ciddi sayıda adam yerleştirdiği kabul edildiğine göre, bu süreçte hak ettikleri halde kamuya yerleştirilmeyen gençlerimizin haklarının iadesi konusunda herhangi bir girişiminiz olacak mıdır? 

10- FETÖ örgütüne mensup kişiler TSK, MİT gibi stratejik kurumlar başta olmak üzere tüm devlet kurumlarının kalbine yerleşirken, liyakatına bakılmaksızın kariyer basamaklarını hızlıca tırmanırken tüm yapılanmadan ve yerleştirilmelerden AKP iktidarının haberi olmaması mümkün müdür? 

11- Son olarak; başarının hiçe sayıldığı, liyakatın rafa kalktığı, ayrıştırmanın ve ötekileştirmenin zirve yaptığı iktidarınız döneminde yaşananlarla ilgili bir özeleştiriniz olacak mıdır? Liyakatın yeniden esas alınması, memur alımlarına ilişkin sınav sistemlerinin yeniden dizayn edilmesi, mülakat sınavlarının ilgili kurumların web sitelerinden canlı olarak yayınlanması, şeffaflık, adillik ilkelerinin yeniden esas alınması gibi konularda partim ve şahsım adına sıraladığım önerileri dikkate almayı düşünüyor musunuz?
 

Bu haber 1655 kez okundu
Yükleniyor...