İzmir de Ulaşım

ERTUĞRUL ÖZKÖK KURNAZLIĞI VE YARANMACILIK ESTETİĞİ

İlahi insanlık bu ne ince bir kurnazlık gösterisi.Etuğrul Özkök kim adına konuşuyor...Konuşmaları kime yaranmak için?Geniş halk yığınları arasında eşinin başının açık yada kapalı olması çok belirleyici bir özellik değil.Ama nedense kendini bir yerlere oturtup tasmasını başka yerlere fırlatanların oyunu çok ince bir yer kapsasada etkisi kullanılınca büyük oluyor.

15 Nisan 2011 Cuma 21:14
 Merkez Bankası Eski Başkanı hakkında ilk göreve geldiğinde yaranmayı görev bildiği nerelerse onlara yaranma adına saçmaladıklarını bu gün yine birilerine yaranma adına ters yüz yapıyor konuyu.
Bu yazısında yaptığı kurnazlık insanlara "yaranmanın estetiği" diye okutulacak cinsten.
Onuru ile yaşamayı seçmiş bir insanı yaşadıktan sonra anlayacak kadar kabiliyetsiz birinin özrü kabahatinden büyük olur.
AKP politikasına karşı olmak başka bir olgudur, o çizgideki insanları değerlendirmek başka bir olgu.
AKP ye karşıolmak politik bir tercihtir.Ama o çizgideki insanlara Özkök gibi bakmak kişilik sorunudur.
Kişilik sorunu olanların hakkındanda ancak uzman müdahalesi ile baş edilebilir.
Aşağıda Bay Özkök'ün özür yazısını okuyacaksınız.
Kendisini kimin adına yazdığı konusunda birileri sorsada cevap verse.
Verebilirse tabi.
Bir başlık atmak gerekirse Özkök gibisi olanından işte kendisine atabileceği bir başlık 
"TASMANIZI KİMLERE SUNDUNUZ BAY ERTUĞRUL?

"'Meğer o ayakkabıyı biz ters giymişiz'
Merkez Bankası başkanlığından ayrılan Durmuş Yılmaz, başkanlığa atandığı dönemde evinin girişinde fotoğrafı çekilen ayakkabılar bir anda Türkiye'nin gündemine oturmuştu. O dönem Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Ertuğrul Özkök bugünkü yazısında Yılmaz ve eşinden özür diledi...
İşte Hürriyet Gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök'un 'Meğer o ayakkabıyı biz ters giymişiz' başlıklı yazısı...
NEHRE bakarken fark ediyorsunuz ki, önünüzden geçen sadece başkaları değil.
Bir bakıyorsunuz, o sulara yansıyan gölgeler arasında kendiniz de varsınız. 
Bazen yaralı bereli.
Bazen kömürcüden çıkmış gibisiniz, üstünüz kapkara.
Bazen ise alenen zift ve katrana bulanmışsınız.
O zaman geriye bakıyor ve konuşmaya başlıyorsunuz.
***
Mesela, gözünüzün önüne, açık bir ev kapısı ve önüne dizilmiş ayakkabılar geliyor.
Sırf o ayakkabılara bakıp, o ev sakinleri hakkında saçma sapan şeyler düşündüğünüzü, ne ağır önyargılara vardığınızı hatırlıyorsunuz.
Tabii ki utanıyorsunuz.
Hem kendinizden, hem de temsil ettiğinizi zannettiğiniz o zihniyetten…
Eğer zerre kadar vicdanınız varsa, hâlâ kalmışsa.
Eğer bir hakkı teslim etmek sizin için hiç de zül değilse.
Öyle yetişmemiş, yetiştirilmemişseniz.
Yapacak tek şey kalıyor.
Çıkıp açık açık söylemek, o hakkı teslim etmek.
Helalleşmek.
***
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, sadece bizim değil, bütün dünyanın kabul ettiği çok başarılı bir başkanlık döneminden sonra görevinden ayrılıyor.
Duyuyoruz ki emeklilik maaşı 4 bin lira olacakmış.
Geriye gidip evinin önüne dizilmiş ayakkabılara, eşinin başındaki örtüye bakıp neler düşünmüş, neler yazmışız diye bakıyorum.
Sansürsüz yazılardı, samimiydi de. 
Bugün de içimden geleni aynı samimiyetle ve sansürsüz cümlelerle yazmak istiyorum.
Sayın Başkan;
Başta size çok hoyratça davrandık.
Siz, hiçbir zaman mukabele-i bilmisil yapmadınız.
Onu bırakın, mukabelede bile bulunmadınız. Bir tek gün bize sitem dahi etmediniz.
İlk günlerin hoyratlığı için sizden özür diliyorum. Sizden önce eşiniz Duriye Hanımefendi’den özür diliyorum. 
Bize unutamayacağımız bir ‘insanlık dersi’, ‘hayat bilgisi dersi’ verdiniz.
Bize, en iyi dersi işinizi çok iyi yaparak verdiniz.
Siyasi iktidar karşısında dik durdunuz, Türk ekonomisinin başarısında çok büyük rol oynadınız.
O günlerde, eşinizin başörtüsüne bakıp, ‘Liyakat değil itikat’ diyorduk.
Yanılmışız, sapına kadar liyakatmış.
Size bir teşekkür de nezaketinizden dolayı borçluyuz.
Bizlere bu dersi, sopayla, tehditle, aşağılayarak, öfkeyle değil; gerçek bir başarı hikayesi ve nazik bir duruşla verdiniz.
Size ve eşinize mutlu, sağlıklı ve keyifli bir hayat diliyorum."

Haber Kaynağı: ESH

Bu haber 1191 kez okundu
Yükleniyor...