CHP'NİN İZMİR COŞKUSU

Yaklaşan 7 Haziran seçimlerinde İzmir'den milletvekili adayı olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce geziler yaptığı kente bugün miting için geldi. Partilerine destek veren vatandaşlar, erken saatlerden itibaren alanı doldurmaya başladı. Karşıyaka Çiğli gibi bölgelerden gelenlerin, vapurları kullandıkları gözlendi. Partililer, meydanı çınlatan partilerinin seçim şarkılarına ellerindeki bayrakları sallayarak destek verdi, eşlik etti. 

CHP İl Örgütü büyük miting öncesi hazırlıklarını son ana kadar sürdürdü. Başkan Bedri Serter’den 1 milyon İzmirli’ye cep telefonların'dan  mitinge davet edildi, kentin dört bir yanı mitinge çağrı yapan afişlerle donatıldı. Partinin rekor beklediği miting için Gündoğdu Meydanı öğlen saatlerinden itibaren CHP’lilerin akına uğradı.

Alanı tamamen dolduran vatandaşların yanı sıra, yaklaşık 150 balıkçı teknesi de Gündoğdu Meydanı'nın açıklarına demir attı. Desteklerini deniz tarafından gösterdi. Bayraklar, pankartlarla süslenen teknelerden havai fişekler de atıldı. 

CHP'nin seçimde kullandığı 'Milletçe alkışlıyoruz. Gelin oy verin gitsinler diyoruz' sloganı sık sık kullanıldı. Meydanı dolduran İzmirliler alkışlarla slogana eşlik etti. 

Meydanda protokol ve basın mensupları için ayrı ayrı kurulan iki platform, alana saatler önce gelen partililer tarafından dolduruldu, Kılıçdaroğlu'nun gelmesi yaklaşırken anonslar ve ricalarla platformların basın ve CHP yöneticilerine bırakılmasına çalışıldı. Sahnenin iki yanına kurulan dev ekranlardan sık sık meydanın kuş bakışı görüntüsü yansıtıldı. CHP'liler Gündoğdu meydanı ve Kordon'un Cumhuriyet Meydanı yönüne doğru büyük kısmını doldurduklarını ekrandan görünce coştu. 

Kılıçdaroğlu'nun gelişi diğer mitingleri yüzünden yaklaşık 2.5 saat saat gecikince CHP yöneticileri toplanan kalabalık dağılmasın diye müziklerle, sloganlarla coşkuyu arttırmaya çalıştı. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mitingin saat 17.00 olarak açıklanmasına rağmen saat 19.30'da kürsüye çıkabildi.Mitinge yaklaşık 100 bin İzmirli katıldı.

İzmir’den Türkiye’ye sözüm var. Türkiye’yi bu baskıcı rejimden kurtaracağım. Türkiye’yi aydınlık ufuklara taşıyacağım. Birinci sınıf demokrasiyi getireceğim. Madem ki uygar dünyanın bir parçası olmak istiyoruz, madem ki AB’ye girmek istiyoruz, madem ki kadın-erkek eşitliği istiyoruz, o zaman size Gündoğdu Meydanı’ndan söz, bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğim.

İş dünyasına sesleniyorum. Beni zaman zaman gelip toplantılarda size şikayet ediyorlar. Bana tepki göstermenizi istiyorlar. Ama iş dünyası son derece sorumlu davrandı. Demişim ki asgari ücret bin 500 lira olacak. Evet asgari ücret CHP iktidarında bin 500 lira olacak. Beni böyle şikayet ediyorlar. İşverenlere ‘Kılıçdaroğlu’na karşı çık’ diyorlar. Sen çık karşıma, cesaretin yok mu! Açlık sınırı bin 349 lira… Biz ne veriyoruz? Bin 500 lira… Malı götürüyorsunuz, köşeyi dönüyorsunuz, asgari ücretliye gelince ‘Verilmez bu para’ diyorsunuz. Sözüm söz, ben vereceğim! Birisi ‘İşçiye bin 500 lira vermek işçi için zulümdür’ diyor. Sıcak koltuğunda oturan o beyefendiye soruyorum; Sen ayda 14 bin lira alıyorsun bu zulüm değil de Kılıçdaroğlu bin 500 lira verince mi zulüm oluyor?

Hiç kimse unutmasın, Davutoğlu Erdoğan için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır. Kılıçdaroğlu işçi için çalışır, esnaf için çalışır, memur için çalışır, işsiz için çalışır.  İş dünyasının saygıdeğer insanları… Siz ürettiğiniz sürece kimse size engel çıkaramayacaktır. Sizden tek isteğim, üretin, çalışın! Kimse işsiz kalmasın, kimse yoksul olmasın, tek isteğim bu... Madem ki ben bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğim diye söz verdim, eğer biz yanlış yaparsak çıkıp özgürce konuşabileceksin. Senin kapına ertesi gün müfettiş ordusu göndermeyeceğim. Senden sadece vicdanlı olmanı ve üretmeni isteyeceğim. ‘Üreten Türkiye’ dedik, ‘Zenginleşen bir Türkiye’ dedik, ‘Emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı’nda ikramiye’ dedik, ‘Taşeron işçilik kaldırılacak.

Bunlar bizim kısa dönemli politikalarımız ama bir de uzun vadeli bir planımız var. 13 yılda ülkeyi bir çıkmazın içine soktular. Türkiye’ye şu sözü veriyoruz. Biz sorun yaratan değil sorun çözen bir hükümet kurmak istiyoruz. Köşeyi dönmek için değil, yandaşı zengin etmek için değil, şanlı bayrağımızı onurla dalgalandırmak için iktidar olmak istiyoruz. Eskiden ‘CHP proje üretemez, sadece eleştirir’ derlerdi. Seçim programında iktidara gelince yapacaklarımızı tek tek sıraladık. ‘Yüzyılın Projesi’ni açıkladık. Dünyada sadece 3 yerde uygulanan projeyi Türkiye için açıkladık. Hiç kimse ‘Bu proje yanlıştır’ demiyor. AKP de ‘yanlış’ demiyor, ‘Kaynağı nereden bulacaksın?’ diyorlar. Gündoğdu Meydanı’ndan Ankara’daki beylere söylüyorum. Hiç meraklanmayın, CHP iktidarını bekleyin. Nasıl yapıldığını santim santim öğreteceğim. Onlara bir de devlet nasıl yönetilir kursunu açacağım.

Ben sizden birisiyim. Siz nasıl yaşıyorsanız, ben de öyle yaşıyorum” diye seslenen Kılıçdaroğlu, “7 çocuklu bir aileden geliyorum. 6 kardeşimin ne yaptığını kimse bilmez. Hepsi kendi mütevazı hayatlarını sürdürürler. Ben üniversiteyi bitiren tek kardeşim... Türkiye bütçelerinden sonra en büyük bütçeyi yönettim. Elimden trilyonlar geçti ama hiçbir kardeşim, amcam, yeğenim köşeyi dönmedi. Herkes kendi işiyle uğraşıyor. Para hırsım, yok saray hırsım yok! Vatandaş nasıl yaşıyorsa ben de öyle yaşamak istiyorum. ‘Nasıl yapacaksın?’ diyorlar, çok basit… Millete her kuruşun hesabını vereceğim, kul hakkı yemeyeceğim. Ankara’daki beylere hatırlatmak istiyorum, ben sabahın 6’sında oğlumu arayıp ‘Paralı sıfırla’ demeyeceğim. Benim bakanlarımın çocuklarının evinde boy boy para kasaları olmayacak. Bu benim namus, vicdan borcumdur.

Refahı tabana yayacağız. Herkes büyümeden payını alacak. 2002 yılında nüfusun yüzde 1’i toplam servetin yüzde 30’una sahipti, 2014 yılında yüzde 54 oldu. Bu ülkenin kaynağı hakça, adilce bölüşülmüyor. Rahmetli Ecevit’in bize miras bıraktığı bir düşünce var: Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen! İnsanca, hakça bir düzeni getireceğim. Emeklimiz perişan, 8 milyon emekli bin liranın altında aylık alıyor. 11 milyon emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı’nda birer maaş ikramiye vereceğiz. Çatlasalar da patlasalar da ikramiyeyi vereceğim. 11 milyon emekliden bir tek fire istemiyorum. Senin hakkını miting meydanlarında, sokakta, tarlada, fabrikalarda, TBMM’de kim savunuyor? Hepinizin oyunu istiyorum. ‘Yeter, bıktık’ deyin. Saraya gelince para var, Suriyeli kardeşlerimize para var, emekliye gelince yok! O zaman sana da oy yok kardeşim. Bu kadar basit! Asgari ücretliler için de aynılarını söylüyorum. ‘Bu parayı veremezsin’ diyorlar, sen de ‘Bana gelince yok diyorsun, kusura bakma benden de sana oy yok’

Umudumuz olan gençler, ilk kez oy kullanacak olan gençler... Size sesleniyorum. Babanız emekliyse durumu ona sorun, annenize sorun. Gençlerin hakkını sonuna kadar savundum. Gençliği bu ülkenin umudu olarak gördüm, ‘Merkez Türkiye’ projesiyle 2 milyon kişiye istihdam yaratıyoruz. Avrupa’da genç işsiz sayısında Türkiye’ye 1 numara… En pahalı mazotu satmakta da 1 numara… Gençler için çok güzel projelerimiz var. Mezun olduğunda yüzde 100 işiniz hazır olacak! Çalışacaksınız, üreteceksiniz, alın teri üreteceksiniz. Darbe hukukunun kalbi olan YÖK’ü kaldıracağım. Harçları da kaldıracağım. 13 yılda çözülemeyen sorunu 1 yılda çözme sözü veriyorum. 1 yılda yurt sorunu kalmayacak. Üniversitede okuyan gençleri baş tacı yapacağım. Onlar bu ülkenin kaderini belirleyecek. Üniversite yönetiminde söz ve karar sahibi yapacağım.

Ev kadınlarının sayısı bir hayli fazla... Aslında ben sizin yaşadığınız gibi yaşıyorum. Rahmetli annem okuma-yazma bilmezdi. Ama bir evde tencere kaynamıyorsa en büyük acıyı anneler hisseder. Türkiye’de 17 milyon yoksulumuz var. ‘Efendim CHP gelirse sosyal yardımlar kesilecek’ diyorlar. Ben sosyal yardımları niye keseyim? Hiçbir sosyal yardımı kesmeyeceğim, en az 2 katına çıkaracağım. Sevgili anneler... Aile sigortasını getireceğim. Hiç kimsenin ben yoksulum deme hakkı olmayacak. 4 yıllık yetkiyi verin, yoksulluğu tarihe gömeceğim. Ankara’daki beyler mağdur edebiyatı yapıyor. Size saraylar yapıldı, uçaklar alındı, altınıza altın kaplama tuvaletler yapıldı. Siz nasıl mağdur oldunuz? Asıl mağdur vatandaş… 17 milyon yoksul yarattınız.

Ortadoğu politikasının yanlışlığını biliyorum, Merkez Türkiye Projesi’yle bölgeye değil dünyaya barışı getireceğiz. Bizim temel felsefemiz yurtta barış dünyada barış! Ben bunu sağlayacağım. Suriye’de neler yaptıklarını dünya öğrendi. Müslüman’ı Müslüman’a kırdırıyorlar. Silah veriyorlar. Ben yangını söndüreceğim.

Kılıçdaroğlu mitingi alandan söz isteyip, ülkeye söz vererek noktaladı. CHP Genel Başkanı şunları söyledi: Başbakanlık meselesini konuşalım. Türkiye’nin yaşadığı en ciddi sorunlardan birisi de israftır. Arabalara ‘çerez parası’ derseniz bu ülkenin insanına hakaret etmiş olursunuz. Kendi soygununuzu meşrulaştırmak için dini kullanıyorsunuz. Papa’yı örnek veriyorlar. Papa, ‘benim uçağım yok israfı sevmem’ dedi. Bunlar bir de Müslümanız diye geçiniyorlar. İsraf konusunda niye Peygamberimizi örnek göstermiyorsun? Ağızlarına alamazlar. Milleti nasıl soyduklarını çok iyi biliyorlar. Saltanatın ne olduğunu çok iyi biliyorlar. Bin 100 odalı saray yapıp, ‘araba çerez parası’ diyorlarsa bu milletin onlara vereceği ders var. Herkesin inancına, kimliğine saygılıyım. Hiç kimsenin yaşam tarzını siyaset konusu yapmadım yapmayacağım da. Ben insanı seviyorum. Onun için çalışıyorum. Mütedeyyin kardeşlerim israfı sizin sırtınızdan meşrulaştırmak istiyorlar. Onların çocukları KPSS’ye girmez. Bu gerçeği artık öğrenin. Bu gerçeği artık bilin! Eski algılarınızı eski düşüncelerinizi bir taraf koyalım. Kim bu ülkeye hizmet edecek. Bunu düşünün. ‘Yol yapıyoruz’ diyorlar yol yapmayan hükümet mi var? 13 yılda 17 milyon yoksul nasıl ortaya çıktı? Yabancıların çalışması hakkında kanun tasarısı getirdiler. 6 milyon 250 bin işsiz kardeşime sesleniyorum. Senin hakkını ben koruyacağım. Benim bir özelliğim var mütedeyyin kardeşim iyi dinle. Ben kul hakkı yemem, yedirmem. Ben senin hakkını sonuna kadar savundum ve savunacağım. 7 Haziran’da sandığa gidiyoruz ama bizim arzumuzun gerçekleşmesi için kadın-erkek eşitliğinin sağlanması için yoksulluğun bitmesi için Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulması için tek başına CHP iktidarına ihtiyaç var. Geçen seçimlerde CHP’ye oy vermemiş bir vatandaşı ikna edeceksiniz. ‘Ben CHP’ye oy vermiyorum’ derse ‘Geçen seçimde vermedin. 13 yılda 17 milyon yoksul oldu, 6 milyon 250 bin işsiz oldu, 2 milyon Suriyelimiz oldu’ deyin ve ikna edin. İster tarlada, ister fabrikada ister kahvede ister sokakta ikna edin. Bu Türkiye’nin haramilerden kurtuluşu demektir.  Bizim bu toplantımızı güvenlik içinde geçmesini sağlayan polis kardeşlerimizin sorunları var. Onlar da CHP’yi umut görüyorlar, ‘iktidarın polisi değil halkın polisi olduğunuz sürece sizi baş tacı yapacağım’ dedim. Halkın polisi. İktidarın sopası değil, halkın güler yüzlü polisinin başımızın üstünde yeri var.  Halkın polisi olsunlar. Bunu istiyorum. Gündoğdu Meydanı’ndan size söz veriyorum. Hortumları kesmek gibi bir adetim var. Kaçak saraya bağlanan hortumları keseceğim. Size söz veriyorum, gün 1 saat diyorsunuz 1 saat 24 saat diyorsunuz 24 saat. Sizin için çocuklarımız için torunlarımız için alın teri dökeceğim. Dökeceğim her alın teri için de ‘helal olsun’ diyeceğim. diye konuştu.