BİZ BU SANATÇILARDAN ÖZÜR DİLİYORUZ

 Hızır Paşalar eksilmiyor.Ama süreç içerisinde hınzıra dönüşüyorlar.Hınzırlık bu ya aldatmada hünerleri ile baş edilemiyor.Aldatıyorlar, yalan söylüyorlar, binbir takla atmada cambazlara kök sötürüyorlar.Ağlıyorlar yerlere atıyorlar kendilerini.
Güce tapıp güçlünün yalakalığını yaparak yükseliyorlar.
Dün önlerinde iki büklüm olduklarına bu gün sözde tafra yapıyorlar.
Yarın yüce divan kurulunca orada ne yalakalıklar yapacaklarını bakın tarihe görürsünüz.
Genleri aynı kodlarla işlenmiştir bunların.Şeytanla akrabalık bağları çok sıkıdır.
Hızır Paşaların Hınzır olması Pir Sultanların bu gün bile gencecik dimdik olmaları tarihin bir gereğidir.
Pir Sultan sofralarında onurlu direnişler oturur.Erdem oturur.İnsanlık sofrasıdır adı.Orada şeytanlara yer yoktur.
Şeytanların sofrasında Pir Sultanların köpekleri bile lokmaya el sürmez.Köpekleri...
Bu tarihin koyduğu kuraldır.
Şimdi günümüze gelelim.
Başbakan sanatçılara müsvette demiş.Halt etmiş.
O müsvette görmek istiyorsa cama baksın.Okudukları beş dakika sonra müsvette oluyor.
Başbakan kışkırtıcı konuşmaları ile yapmak istediğini ne yazıkki yapamayacak.
Bilgi kirliliğinden dolayı gerçeklere uzak olanlarımızı kandıramayacak.
Mağdur rollerini artık insani yanı bile oynayamıyor.Sesi isyan ediyor bu rollere artık.
İki yüzlülüklerini saklayamıyorlar artık.Her şey o kadar taze ve netki artık dağdaki çoban bile bir az düşününce ne kadar yalan ve gerçek dışı söylemler varsa görebiliyor.
Bir gün önce kara dediğine bir gün sonra ak dediğini görüyoruz.

Hangi birini yazalım.
"Libyada Natonun ne işi var" dedi daha sonra eşbaşkanlığı gereği emir aldığı gibi "Nato Libyaya özgürlük götürecek" dedi.Dedide dedi.
Şimdi sanatçılara müsvette demiş.BUndada halt etmiş.
Dünya onu ABD memuru diye anımsayacak.Ama sanatçıları ülkesini aydınlık yüzü diye anacak.