İzmir de Ulaşım

10 KASIM

10 Kasım yas günü değil.İyide ne günü olsun? Düşündüm ki en doğrusu ve eksiğimiz "NUTUK OKUNMASI" günü olsun.

10 Kasım 2020 Salı 01:08
"1919 yılı Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir :
Osmanlı Devleti'nin içinde bulunduğu grup, I. Dünya Savaşı'nda yenilmiş, Osmanlı ordusu her
tarafta zedelenmiş, şartları ağır bir ateşkes anlaşması imzalanmış. Büyük Savaş'ın uzun yılları
boyunca millet yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve memleketi I. Dünya Savaşı'na
sürükleyenler, kendi hayatlarını kurtarma kaygısına düşerek memleketten kaçmışlar. Saltanat ve
hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaşmış, şahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal
ettiği alçakça tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa 'nın başkanlığındaki hükûmet âciz,
haysiyetsiz ve korkak. Yalnız padişahın iradesine boyun eğmekte ve onunla birlikte kendilerini
koruyabilecekleri herhangi bir duruma razı.
Ordunun elinden silâhları ve cephanesi alınmış ve alınmakta.."
(Nutuk Giriş, ilk paragraf)

Mustafa Kemal böyle açıklıyor; Samsun'a ayakbastığında, bitmiş, işgal edilmiş Anadolu'yu.(Daha adı Türkiye olmamış Anadolu'yu.İşgal altında toprakları paylaşılmış Osmanlı'dan kalan bu.)

Şimdi, bu gün, tarih; 10.11.2018.
Mustafa Kemal Atatürk'ün dünyamızdan bedenen ayrıldığı tarih.

Yas değil bu gün.
Bu gün, onu bu güne kadar bizden saklayanlara, baş kaldırı tarihimizdir.

Dayısının tarlasından karga kovalayan çocuğu anlattılar yıllarca.
Oysa O, Askeri Rüştiye'de daha çocuk yaşta ülkesinin gidişinden endişeliydi ve kendince örgütlenmeyi seçmişti.

Bunu anlatmıyordu sözde aydınlarımız.(Anlatanları tenzih ederim.Kuşkusuz varlar.) 
Sonra geldi güdümlü aydınlar, zeybek oynayışından, evlilik hikayelerinden ve hüzünlü bir ölümden söz ettiler.

Basma kalıp sözlerle süslenen Sakarya Meydan Muharebesi nde ki, kırık kaburgaları ile, saatine isbaet eden şarapnel parçası ve Çanakkale Kahramanlıkları nı anlattılar.
Yunan bayrağını ayak basmadığını komutanlığına verdiler, kahramanlık saydılar, onun insanlık mirası olduğuna akıl erdiremediler.

Üstelik her anlattıkları bir hikaye kıvamında.

Oysa o hikaye değil gerçeğin ta kendisidir.

Ülkemizin büyük çoğunluğu, hemde ezici çoğunluğu Nutuk'u okumuş değil.
Israrla iddia ediyorum.Okumadık.
Okuyacak felsefi yeterliliğimiz çok önceleri elimizden alındı.

Hikaye kahramanı yapıldı Mustafa Kemal.

Oysa o, hikaye değil, yaşam kuran, karanlıktan, aydınlık bir geleceğe uzanan mükemmel bu yaşamı kuran, bir dehşet teorisyen ve geleceği görme hüneri sergileyen müthiş, dehşet bir pratisyen.

Onun bilimsel duruşundan söz etmediler.
Toplumu örgütleyişine temel aldığı kooperatifleşmeden, hiç mi hiç söz etmediler.
Neden "Köylü Milletin Efendisidir" tespitine eğilmediler...
Bu toprakların, feodalizmden sıyrılıp gelişebilmesi için, öncelikle serfliği yenmesi gerektiğini, feodalizmi tasfiye edecek üretim ilişkilerinin yerleşmesi gerektiği öngörüsünü anlamadılar, yada anlamışlardı da anlatmadılar.

Mustafa Kemal için yazılacak hiç bir sözcük, onun gerçek anlamada insanlık tarihindeki yerini anlatacak kadar, güzel dilimizde henüz geliştirilemedi, hemde servetini verdiği Dil Kurumu'na rağmen.

İnsanlığın dünyada ki serüvenine yön veren bir insan.
Tinsel yakıştırmalarla karşılaştırılamayacak kadar dehşet insan üstü, bir insana has hünere sahipti O...

O bir insandı.

Güzel insan.

Bizlerin anlatmaya gücümüzün sınırlarını aşan ve bilimsel olarak ciltlerle ifade edilecek bir insan.

Kelke şu "Nutuk" bir okunsa insanlarımız tarafından.

Nutuk okunsun dileğimi bu güne kayıt düşüyorum.

NUTUK OKUNSUN.

10 Kasım Nutuk Okuma Günümüz Olsun.

Haber Kaynağı: ESH- Doğan Prepol
Yükleniyor...